Ana içeriğe atla

Şanlıurfa’da Anıza Ekim Yöntemiyle Sürdürülebilir Tarım Hedefi


Şanlıurfa’da anıza ekim yöntemiyle sürdürülebilir tarım hedefi

Şanlıurfa’da anıza ekim yöntemiyle sürdürülebilir tarım hedefi

Türkiye’nin tarımsal üretim merkezlerinden Şanlıurfa’da, çiftçilere daha düşük maliyet ve daha yüksek verim sağlayacak bir yöntem yaygınlaştırılmaya hazırlanıyor. Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı GAP Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü (GAPTAEM), toprak sağlığını koruyan ve üretim giderlerini azaltan anıza ekim (doğrudan ekim) tekniği üzerine pilot çalışmalar yürüttü.

Çalışma kapsamında GAPTAEM teknik personeli ziraat mühendisi Ahmet Çıkman, 40 dekarlık alanda ikinci ürün olarak pamuk ve mısır ekimi yaptı. Geleneksel toprak işleme yöntemlerinin yerine uygulanan bu teknik sayesinde, yakıt ve makine giderlerinde ciddi tasarruf sağlandığı gibi toprak sağlığı açısından da olumlu sonuçlar alındı.

ÇİFTÇİLERE SAĞLANAN AVANTAJLAR

GAPTAEM Müdürü İbrahim Halil Çetiner, yöntem sayesinde çiftçilere büyük kolaylıklar sunulduğunu belirterek şunları söyledi:
Mercimek ve nohut gibi baklagillerin hasadından sonra toprağı sürmeden doğrudan ekim yapıyoruz. Böylece anız yakmanın önüne geçiliyor, maliyetler yüzde 50’ye varan oranlarda azalıyor. Aynı zamanda toprak verimi ve su tutma kapasitesi artıyor.

ORGANİK MADDE VE VERİMLİLİK ARTIŞI

Çetiner, anıza ekim yapılan arazilerde organik madde oranının yükseldiğine ve bunun verime doğrudan yansıdığına dikkat çekti. Baklagillerin havadaki serbest azotu toprağa kazandırdığını hatırlatan Çetiner, “Bu durum gübreleme yapılmış gibi bir etki yaratarak verimliliği artırıyor” dedi.

ÇEVRE VE SU KAYNAKLARI İÇİN KATKI

Proje teknik sorumlusu Ahmet Çıkman ise yöntemin ekonomik faydasının çiftçinin cebine doğrudan yansıdığını belirtti. Çıkman, “Toprak yüzeyi bitki artıklarıyla kaplı olduğu için su kaybı azalıyor, erozyon önleniyor. Bu sayede hem toprağımız hem de çevremiz korunuyor” ifadelerini kullandı.

23.09.2025

Haber ve Fotoğraf Kaynak: CNN TÜRK
 

En çok okunan yayınlar

İstanbul Üniversitesi Tarımsal Sürdürülebilirlik Sertifika Programı

TARIMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SERTİFİKA PROGRAMI Tarımsal sürdürülebilirlik, tarım faaliyetlerinin uzun vadede çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan dengeli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlayan bir yaklaşımdır. Eğitim Tarihleri SON BAŞVURU TARİHİ :   5 Eylül 2025 Eğitim Tarihleri: 5 Eylül - 12 Ekim Sınav Tarihleri: 6 Ekim - 12 Ekim Eğitim Süresi: 1 AY Öne Çıkanlar • Üniversite Onaylı e-Devlet'te Sorgulanabilir Belge • Bilgisayar, Telefon ve Tabletten Erişim • Sektör İhtiyaçlarına Uygun Gelişim Programları Tarımsal Sürdürülebilirlik Nedir? Tarımsal sürdürülebilirlik, doğal kaynakları koruyarak, çevresel etkileri azaltarak ve ekonomik olarak verimli bir şekilde tarım yapma pratiğidir. Bu kavram, uzun vadeli tarımsal üretim sistemlerinin sağlıklı, çevre dostu ve toplum yararına olmasını sağlar. Tarımsal Sürdürülebilirlik Sertifika Programı, katılımcılara tarım sektöründeki sürdürülebilir uygulamaları ve stratejileri öğretir. Bu eğitim, çevreyi koruma, kaynakları verimli kullanma ...

Türkiye’de Koruyucu Toprak İşleme ve Doğrudan Ekimin Benimsenmesi ve Yaygınlaştırılması için Atılması Gereken Adımlar [Makale]

TÜRKİYE’DE KORUYUCU TOPRAK İŞLEME VE DOĞRUDAN EKİMİN BENİMSENMESİ VE YAYGINLAŞTIRILMASI İÇİN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR Tarım Makinaları Bilimi Dergisi, Araştırma Makalesi Yıl 2016, Cilt: 12 Sayı: 4, 243 - 253, 14.10. 2016 Ahmet ÇELİK Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü, Erzurum   Özet :  Genel olarak doğal kaynakları ve çevre korumayı amaçlayan ve sürekli verimliliğe odaklanan koruyucu tarım ; toprak işlemeyi azaltan, değiştiren veya tamamen ortadan kaldıran yöntemlerden birini içermektedir . Tarımsal ekosistemi yönetmede önemli bir yaklaşım olarak da ön plana çıkan koruyucu tarım , dünya genelinde yaklaşık olarak 157 milyon hektar alan üzerinde yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. En hızlı ilerleme bitkisel üretim alanlarının yaklaşık %60’ında bu uygulamalara yer veren Güney Amerika’da ortaya çıkmıştır. Dünya genelinde bu uygulamanın yapıldığı ülkeler ve coğrafi konumları dikkate alındığında, koruyucu toprak işleme ve do...

Sürdürülebilir Tarım Açısından Sıfır Toprak İşleme [Makale]

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM AÇISINDAN SIFIR TOPRAK İŞLEME Ziraat Mühendisliği, Makale Yıl 2009, Sayı: 353, 60 - 64, 01.07.2009 Fakı ERGÜL, Haydar POLAT https://dergipark.org.tr/tr/pub/zm/issue/52115/680985 Özet Geleneksel toprak işleme sistemlerinde, toprağı, suyu ve enerjiyi korumaya yönelik olarak hiçbir çalışma yapılmamaktadır. Ayrıca toprağın işlenmesi uzun zaman almakta, yüksek oranda işçilik, yakıt ve makine gibi girdileri gerektirmektedir. Sıfır toprak işleme teknikleri, erozyonla mücadele etmek ve toprak nemini muhafaza etmek için Amerika’da 1930’lu yıllardan başlayarak geliştirilmiştir. Dünyada 100 milyon hektar alanda farklı iklim ve toprak koşullarında kullanılmakta olan bu teknik, Ülkemizde henüz araştırma ve küçük uygulamalar düzeyinde olup, yaygınlaşmamıştır. Sıfır toprak işlemenin temel prensipleri, toprağın bozulmaması (işlenmemesi), sürekli bitkisel toprak örtüsü (malç) ve ekim nöbetidir. Ayrıca bu sistemle işçilik, yakıt ve zamandan tasarruf sağlanmaktadır. Ekonomik ve sürdü...

Tarımsal Üretimde Geleneksel Yöntemlerin Ötesine Geçiş: Rejeneratif Tarım [Makale]

TARIMSAL ÜRETİMDE GELENEKSEL YÖNTEMLERİN ÖTESİNE GEÇİŞ: REJENERATİF TARIM Tarım Ekonomisi Dergisi | Derleme  Yıl 2024, Cilt: 30 Sayı: 2, 197 - 205, 27.12.2024 Merve Mürüvvet DAĞ  [1] , Hasan YILMAZ [1] https://doi.org/10.24181/tarekoder.1529796 [1] Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi Bölümü, 32200, Çünür, Isparta, Türkiye ÖZET Amaç : Geleneksel tarım yöntemlerinin, doğal kaynakların aşırı kullanımı, sera gazı emisyonu, toprak sağlığı, toprak korunması, toprak erozyonu, biyoçeşitlilik kaybı ve su kirliliği gibi bazı çevresel sorunlara neden olduğu bilinmektedir. Bu negatif etkileri azaltmak ve gelecek nesillere sağlıklı bir dünya bırakmak için ortaya atılan çözümlerden biri olan rejeneratif tarım; toprak sağlığını, biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetlerini iyileştirmeyi amaçlayan, dışsal girdilere bağımlılığı azaltarak karbon tutulumu gibi ekosistem hizmetlerini artıran bir tarımsal üretim yaklaşımıdır. Bu çalışmada rejenerati...

2. Agroekoloji Çalıştayı'nda Doğa Dostu Gıda Sistemi Konuşuldu

2. Agroekoloji Çalıştayı 4-5 Nisan tarihlerinde yurtiçi ve yurtdışından yoğun katılımla İzmir'de gerçekleştirildi. Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı İpek Topuzluoğlu'nun açılış konuşmasıyla başlayan çalıştayda doğa dostu tarım ve gıda sistemleri ele alındı. Zehirsiz Sofralar Platformu’nun düzenlediği 2. Agroekoloji Çalıştayı, 4-5 Nisan tarihlerinde yoğun katılımla gerçekleşti.   Üreticiler, tüketiciler, akademisyenler ve aktivistleri bir araya getiren çalıştayda doğa dostu, adil ve dayanışma temelli bir gıda sisteminin imkanları konuşuldu.  Yurtdışı ve yurtiçinden katılımcıların ilgi gösterdiği etkinliğin açılış konuşmasını Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı İpek Topuzluoğlu yaptı. "Ekolojik kriz, toplum olarak hepimizi derinden etkiliyor" Doğa dostu gıda sistemi için mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı Topuzluoğlu konuşmasında şunları kaydetti: "Bu etkinlik, tamamen gönüllülük esasıyla, büyük bir dayanışma ve ortak emeğin ürünü ...

Kocaeli'de Volkanik Cürufla Yetiştirilen Ürünlerin Sulaması Yağmur Suyuyla Yapılıyor

Kocaeli'nin Darıca ilçesinde volkanik cüruf kullanılarak topraksız tarım yapılan serada ekinler yağmur suyuyla yetiştiriliyor. Darıca Kaymakamlığınca başlatılan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Darıca Belediyesi ve Gebze Teknik Üniversitesi işbirliğiyle geliştirilen " Darıca Yeni Nesil Organomineral Teknolojik Sistem Topraksız Tarım AR-GE Üretim Serası "nda sulama, yağmur suyuyla yapılıyor. Çatı kısmındaki borular eşliğinde depoya aktarılan yağmur sularının kullanıldığı seradaki sistemde, yılda 270 ton su ve 1080 kilogram gübre kullanımıyla 70 ton mahsul elde ediliyor. Darıca Kaymakamı Yüksel Kara, AA muhabirine, özellikle geleneksel yöntemlerle yapılan üretim sürecinde kullanılan su ve gübrenin 3'te 2'sinin toprağa karıştığını, bitkinin geri kalanla beslenmesi dolayısıyla maliyet kaybı yaşandığını anlattı. Kendilerinin geliştirdiği sistemde su ve özellikle sıvı gübre kaybının neredeyse sıfır olduğunu bildiren Kara, "Bitkinin alt kökünde kurduğumuz drenaj sist...

BUÜ’de TÜMBİFED Uluslararası Sürdürülebilir Tarım Zirvesi Düzenlendi

BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ’NDE TÜMBİFED ULUSLARARASI SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM ZİRVESİ DÜZENLENDİ Bursa Uludağ Üniversitesi’nde (BUÜ) düzenlenen Uluslararası Sürdürülebilir Tarım Zirvesi ’nde, Türk dünyasının tarımda küresel güç olma vizyonu ele alındı. Fen-Edebiyat Fakültesi’nde gerçekleştirilen programa BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftci, Tarım Eski Bakanı Faruk Çelik, TÜMBİFED Başkanı Mehmet Hüsrev, bürokratlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Programda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftci; “Önemli bir programa ev sahipliği yapıyoruz. Günümüzde tarım, dünyanın geleceği açısından en önemli konuların başında geliyor. Tarih içerisinde gıda arzının güvenliği olmuştur. Bu gıda arzının güvenliği mevzusu, gelecekte iklim değişikliği, suyun giderek azalması ve nüfusun hızlı artışı sebebiyle büyük bir problem olarak gözüküyor. Tahminlere göre 2050 yılında dünya nüfusu 10 milyar olacak. Bu nüfusu beslemek, ia...

Kaktüsler: Sürdürülebilir Tarım için Önemli bir Alternatif

Kaktüsler geleceğin gıdası olabilir mi? İklim değişikliği, su kaynaklarının azalması ve artan dünya nüfusu gibi küresel sorunlar, tarım sektöründe sürdürülebilir ve dayanıklı bitki arayışlarını hızlandırdı. Bu meyanda, Dr. Ayla Ünver Alçay, kaktüslerin geleceğin gıdası olabileceğini vurgulayarak, bu bitkinin çevresel sürdürülebilirlik açısından sunduğu avantajlara dikkat çekti. Dr. Ayla Ünver Alçay, kaktüslerin sert iklim şartlarına uyum sağlayabilen, suya çok az ihtiyaç duyan ve kolay yetiştirilebilen bitkiler olduğunu belirtti. Ayrıca, kaktüslerin kök sistemleri sayesinde suyu verimli bir şekilde depolayarak kurak bölgelerde bile yetişebildiğini ifade etti. Birleşmiş Milletler tarafından geleceğin gıdası olarak ilan edilen kaktüslerin, kuraklığa dayanıklılığı, toprak sağlığını iyileştirme özelliği ve hızlı hasat edilme avantajlarıyla ekonomik olarak da büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Kaktüslerin besin değeri ve sağlık faydaları Dr. Alçay, özellikle Opuntia cinsi kaktüsl...