Ana içeriğe atla

KORUYUCU TARIM

Koruyucu Tarım Nedir? Neden Önemlidir?
Koruyucu Tarımın İlkeleri, Hedefleri ve Görevleri Nelerdir?

Koruyucu tarım, minimum toprak bozulmasını (örn. "Toprak İşlemesiz Doğrudan Ekim" gibi), kalıcı bir toprak örtüsünün korunmasını ve bitki türlerinin çeşitlendirilmesini teşvik eden bir çiftçilik sistemidir. Biyolojik çeşitliliği ve yer üstü ve yer altı doğal biyolojik süreçleri geliştirir; bu da artan su ve besin kullanım verimliliğine ve iyileştirilmiş ve sürdürülebilir ürün üretimine katkıda bulunur. [1]

Koruyucu tarım, insanlığın gereksinim ve faaliyetlerinin çevre ve diğer canlı türleri üzerindeki uzun vadeli etkilerini dikkate alarak, doğru üretim yapma düşüncesidir. Bu üretim faaliyeti içinde özellikle yenilenemeyen veya yenilenmesi çok uzun yıllar alan doğal kaynakları korumak ve çevreyi bozulmaktan veya kirlenmekten koruyan yöntemleri uygulamak iki önemli düşünce olarak karşımıza çıkar. [2]

Genel olarak doğal kaynakları ve çevre korumayı amaçlayan ve sürekli verimliliğe odaklanan koruyucu tarım; toprak işlemeyi azaltan, değiştiren veya tamamen ortadan kaldıran yöntemlerden birini içermektedir. [3]


KORUYUCU TARIMIN ÜÇ İLKESİ [1]


1. Minimum mekanik toprak bozulması
Doğrudan tohum ve/veya gübre yerleştirme yoluyla toprak işleme (örn. Toprak İşlemesiz Ekim).


2. Kalıcı toprak organik örtüsü
(En az %30) bitki artıkları ve/veya örtü bitkileriyle.


3. Tür çeşitliliği
En az üç farklı ürünü içeren çeşitli ürün dizileri ve birliktelikleri yoluyla.


Koruyucu Tarımın Üç İlkesi (Koruyucu Tarım, FAO, 2018, Şekil 8, Sf. 25)
Koruyucu Tarımın Üç İlkesi (Koruyucu Tarım, FAO, 2018, Şekil 8, Sf. 25) [4]

(Daha detaylı anlatımla)
KORUYUCU TARIMIN ÜÇ İLKESİ [4]

1. Toprak işlemeyi azaltma
Toprak yapısına yapılan mekanik müdahalenin sürekli olarak azaltılması ve doğrudan ekime geçilmesi;
2. Toprak yüzeyinde ürün kalıntıları (malçlama) ve bitki örtüsünün muhafazası.
Ürün kalıntıları ve/veya örtü bitkileri ile su mevcudiyetinin imkan tanıdığı ölçüde kalıcı toprak organik örtünün sağlanması; 
3. Ürün rotasyonlarının uygulanması.
Ürün rotasyonuna dahil edilen ürün kompozisyonunda çeşitlilik sağlanması (çeşitlendirilmiş ürün rotasyonu).

KORUYUCU TARIMIN HEDEFLERİ VE GÖREVLERİ 

Aşağıda verilen bilgiler, yukarıda açıklanan üç koruyucu tarım ilkesi doğrultusunda temel hedeflerin açıklamasıdır: [4]

》Toprak bozunumu ve erozyonun önüne geçmek ve verimli toprak ve arazi ıslahı döngüsü ile arazinin agro-ekolojik verimlilik potansiyelinin rehabilitasyonu ve toprak-bazlı ekosistem hizmetlerini oluşturmak.

》Toprağın korunması için bol yerüstü ve altı biyo-kütle üretimi yapılması.
• Toprağın hava olaylarına (yağış, şiddetli rüzgar ve güneş ışınımından kaynaklanan ısı) karşı fiziksel olarak korunması toprak ve besin maddesi erozyonunu (dolayısıyla toprak ve rimliliğini arttırır), su buharlaşma oranını, sıcaklık dalgalanmalarını, yüzey sızdırmazlığı ve mühürlenmesi ile kabuklaşmasını azaltır.
• Toprak işlemesiz sistemdeki örtü bitkileri, toprak organizmaları için besin kaynağı ve uygun yaşam koşullarını oluşturur.
• Yapışkan doğalarından ötürü organik maddeler (bakteriyel atıklar, organik jeller, fungal iplikçikler, solucan salgıları ve atıkları gibi) toprak agregatı oluşumuna ve istikrarına katkıda bulunup toprak içi hareketliliği daha elverişli hale getirir.
• Agregatlar bozunuma uğradığında mikroorganizmalar (çoğunlukla bakteri ve funguslar), en genç karbon havuzunu tüketmeye başlar ve bununla birlikte ana (bir başka deyişle geçici ve süreksiz) bağlayıcı maddelerin kaybı gerçekleşir, bu da toprağın dağılmasına neden olur. Makro-gözenekler bozunuma uğradığında geride kalan inatçı karbon bağları, toprak katyonlarına yapışır ve böylece toprak sıkışmasına neden olan kohezyon kuvvetini meydana getirir.

》Tahıllar (karbon içeriği yüksek) ile baklagiller (azot içeriği yüksek) arasında döngü yaratarak ürün rotasyonundaki C/N (karbon/azot) oranının dengelenmesi. Bu, bitki artıklarının çürümesi ile meydana gelen azotun kademeli olarak salınması ve sıradaki ürün için kaynak görevi görebilmesi adına ürün yetiştirme döngüsünün yapısal karbonhidratlar (ör. lignin) ile birlikte yeterli miktarda azot sağlaması gerektiği anlamına gelir.

》Yüksek konsantrasyonlarda yavaş ayrışan bitki artıkları, tek başına geçici olarak toprak azot hareketsizliğine neden olur. Her ne kadar düşük karbon/azot (C/N) oranına sahip bitki (baklagiller gibi) kalıntıları tek başına azot oranını arttırmasına rağmen gerekli toprak korumasını temin edebilmek için yeterli hızda çözünmemektelerdir.

》“Toprak biyolojik zenginliğinin” etkinliğinin devam ettirilmesi.
Koruyucu tarım sistemlerinde sıklıkla meydana gelen ürün rotasyonları, bol ve çeşitli organik madde (bir başka deyişle besin maddeleri ve buna bağlı olarak karbonhidrat ve azot bakımından zengin alt katmanlar) sağlanması, toprak biyotasının etkinliğinin devam ettirilmesi, cins ve tür çeşitliğinin teşvik edilmesi ve işlevsel rollerinin geliştirilmesi bakımından önemli bir bileşendir.

》Yabani ot, zararlı ve hastalık kontrolü.
Tamamlayıcı bitkilerin çeşitlendirilmiş rotasyonu, bütünleyici bir bitki sağlığı stratejisidir.

》Ekonomik sürdürebilirlik.
Enerji (yakıt, iş gücü) ve sermaye (aşınma ve yıpranma) tasarruarı, üretim maliyetlerinde azalma olarak yansır. Tüm diğer toprak yönetim uygulamaları genellikle belli bir zaman aralığından sonra çiftlik gelirlerine tesir ederken bu tasarrufların etkileri birinci yıldan itibaren görülmeye başlanır. Ürün çeşitlendirilmesi, ekonomik istikrar ve sürdürülebilirlik için ilaveten tavsiye edilen bir kriterdir.

》Toprak besin maddeleri.
Organik madde birikimi-minarelleşme döngüsü, toprak verimliliğinin geri kazanımı ve muhafazası ve toprak erozyonunun azaltılmasına yardımcı olmasından ötürü koruyucu tarım sisteminin itici gücüdür.

》Toprak nemi.
Şiddetli yağışlar, yüzeydeki toprak agregatlarını parçalar ve ince parçacıklar gözeneklerde birikir ve tıkar, böylece suyun derinlere nüfuz etmesini önler. Yapay organik madde katmanıyla korunan toprak, artan su emme ve sızma kapasitesi ve toprak yüzeyinde buharlaşma oranındaki azalma sayesinde yağışı muhafaza etme ve kullanma kapasitesini geliştirir.

》Tarla dışı işlevleri.
En önemlisi, özellikle yoğun yağış alan dik yamaçlı bölgelerde olmak üzere yüzey sularındaki sediment yükünün azaltılmasıdır.

Toprak agregatların oluşumu ve yapılanmanın zaman gerektirdiği ancak tek bir toprak işleme ile zarar görebileceğini vurgulamak gerekir. Koruyucu tarımın uzun vadeli uygulanmasının önemi burada yatar. [4]

KORUYUCU TARIMIN ÖNEMİ 

Koruyucu tarım, çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği benimseyen ve geliştiren bir tarım yaklaşımıdır. Toplumun ve gelecek nesillerin sağlığı ve doğal kaynakların korunması açısından çok önemlidir. Koruyucu tarımın önemi aşağıdaki temel nedenlere dayanmaktadır: [5]

1 - Çevresel Sürdürülebilirlik
Koruyucu tarım, doğal kaynakların korunmasını ve çevresel etkileri azaltmayı amaçlar. Kimyasal gübrelerin ve tarım ilaçlarının kullanımının azaltılması, su kaynaklarının korunması, su ve rüzgar erozyonunu kontrol etmek ve biyolojik çeşitliliğe katkı sağlamak hedeflerindendir. Bu da ekosistemlerin sağlığını ve gelecek nesillerin doğal kaynaklardan faydalanma hakkını korur.

2 - İnsan Sağlığı
Koruyucu tarım yöntemleri, tarım ürünlerindeki kimyasal kalıntı miktarını azaltmayı amaçlar. Kimyasal gübreler ve pestisitler, insan sağlığına olumsuz etkileri olan kalıntılar bırakabilir. Koruyucu tarımın kullanılmasıyla, gıda ve tarım ürünlerinin daha sağlıklı ve güvenli olması sağlanır. Gıda güvenliği ve güvencesine katkıda bulunur.

3 - Su Kalitesi
Kimyasal gübreler ve pestisitler, yüzey sularına ve yeraltı su kaynaklarına sızabilir ve su kirliliğine neden olabilir. Koruyucu tarım, su kalitesini korumak için erozyonu önler, toprakta nüfuz edebilirliği azaltır ve su kaynaklarının kirlenme riskini azaltır.

4 - Tarımın Ekonomik Sürdürülebilirliği
Koruyucu tarım yöntemleri, verimlilik artışı sağlamak için yenilikçi tekniklerin kullanımını teşvik eder. Bu da tarımın ekonomik sürdürülebilirliğini artırır. Ayrıca, kimyasal girdi, yakıt ve diğer girdilerin kullanımının azaltılması ile maliyetler azaltılabilir. Tarım ürünlerinin kalitesinin yükselterek çiftçilerin karlılığını artırmayı hedefler.

5 - Biyolojik Çeşitlilik
Koruyucu tarım yöntemleri, biyolojik çeşitliliği teşvik eder. Bitki çeşitliliğini artırarak, zararlı organizmalarla mücadelede doğal düşmanların kullanılmasına olanak sağlar. Ayrıca, biyolojik çeşitlilik koridorları ve habitatlarının oluşturulmasıyla, doğal yaşam alanlarının korunmasına katkıda bulunur. [5]

KORUYUCU TARIMIN ÖZELLİKLERİ 

Doğal kaynakların korunması, zararlıların kontrollü bir şekilde yönetilmesi ve toplumun aktif katılımı ile tarımsal üretimin uzun vadeli sürdürülebilirliği ve devamlılığı hedeflenir. Bunlar, koruyucu tarımın sürdürülebilirlik ilkesine dayanan bir tarım yaklaşımı olduğunu gösterir. Koruyucu tarımın bazı temel özellikleri şunlardır: [5]

1 - Entegre Zararlı Yönetimi
Koruyucu tarım, entegre zararlı yönetimi prensiplerini benimser. Bu yöntemde, zararlılarla mücadelede birden fazla strateji kullanılır. Biyolojik mücadele, kültürel mücadele (bitki yetiştirme yöntemleriyle), fiziksel mücadele (engellerle) ve kimyasal mücadele gibi farklı teknikler entegre edilerek zararlıların kontrolü sağlanır. Böylece, kimyasal kullanımı minimize ederek etkili bir zararlı yönetimi elde edilir.

2 - Doğal Kaynakların Korunması
Koruyucu tarım, su kaynaklarının korunması, toprak erozyonunun önlenmesi, biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi ve toprak kalitesinin korunması gibi doğal kaynakların korunmasına odaklanır. Sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla, tarımsal faaliyetlerin çevresel etkileri azaltılarak doğal kaynakların uzun vadeli kullanımı sağlanır.

3 - Organik Gübre ve Doğal Bitki Besinleri Kullanımı
Koruyucu tarımda, kimyasal gübrelerin yerine organik gübrelerin ve doğal bitki besinlerinin kullanımı teşvik edilir. Organik gübreler, toprağın verimliliğini artırır, toprak yapısını iyileştirir ve doğal besin döngülerine katkıda bulunur. Bu da toprak sağlığını koruyarak uzun vadeli tarımsal üretimi destekler.

4 - Toplumsal Katılım ve Eğitim
Koruyucu tarım, çiftçilerin ve toplumun katılımını teşvik eder. Çiftçilere, sürdürülebilir tarım yöntemleri konusunda eğitim ve bilgi sağlanır. Ayrıca, çiftçi örgütleri, araştırma kuruluşları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları gibi paydaşlar arasında iş birliği ve bilgi paylaşımı teşvik edilir. [5]

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE KORUYUCU TARIM 

Tarımsal ekosistemi yönetmede önemli bir yaklaşım olarak da ön plana çıkan koruyucu tarım, dünya genelinde yaklaşık olarak 157 milyon hektar alan üzerinde yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. En hızlı ilerleme bitkisel üretim alanlarının yaklaşık %60’ında bu uygulamalara yer veren Güney Amerika’da ortaya çıkmıştır. Dünya genelinde bu uygulamanın yapıldığı ülkeler ve coğrafi konumları dikkate alındığında, koruyucu toprak işleme ve doğrudan ekimin her iklim, toprak ve bitki koşullarında; kuzey yarım küreden güney yarım küreye, deniz seviyesinden 3000 metreye kadar rakıma, yıllık toplam 250 mm yağış alan bölgelerden 2500 mm yağış alan bölgelere kadar çok geniş bir alanda uygulandığı görülmektedir. [3]

Türkiye’de de son yıllarda toprak ve su kaynaklarının korunması konusunda artan duyarlılık, ekonomik üretim talepleri ve enerji tasarrufuna olan eğilim, toprak işlemede önemli değişiklikleri gündeme getirmiştir. Bu değişikliklere bağlı olarak geleneksel toprak işlemeye alternatif koruyucu toprak işleme ve özellikle doğrudan ekim yöntemine olan ilgi giderek artmaktadır. Türkiye’de henüz başlangıç aşamasında ancak önemli bir potansiyeli olan doğrudan ekim ve koruyucu toprak işleme uygulamasının yaygınlaştırılması yönünde son yıllarda önemli çabalar sarf edilmektedir. [3]

ÖNERİLER

Bariz ekonomik, çevresel ve sosyal avantajlarına rağmen, koruyucu tarımı benimseme dünya genelinde kolay olmamıştır. Dünyanın birçok yerinde koruyucu toprak işleme ve doğrudan ekimin benimsenmesinde en büyük engel muhtemelen zihniyet sorunu olmuştur. Bu nedenle, bu uygulamaya başlamadan önce yenilikten yana bir zihniyet değişikliği kaçınılmazdır. Doğrudan ekimi benimsetmenin başarısı; ya çiftçileri toprağa minimum müdahale ile topraktan sağlanan yarara inandırmak, ya da aşırı toprak işlemenin toprağa ve çevreye verdiği zarar konusunda çiftçiyi bilinçlendirmekle mümkündür. [3]

Çiftçilerin doğrudan ekime başlaması ve başarılı olabilmeleri için; uygun münavebe, anız yönetimi, tohum çeşidi seçimi, ekim normu, yabancı ot kontrolü, makina-ekipman seçimi ve temini, ekim zamanı ve arazi koşullarının uygunluğu konularında bilgilendirilmesi ve ihtiyaçları doğrultusunda desteklenmeleri büyük önem arz etmektedir. [3]

Ulusal düzeyde arzu edilen sürdürülebilir tarımsal üretimi elde etmek için geleneksel toprak işlemeye dayalı üretim sisteminden koruyucu toprak işleme ve doğrudan ekim tabanlı sisteme geçiş ve sürdürülebilir bir dönüşüm için ortak bir hedef doğrultusunda çalışan politikacılar, kurum yöneticileri, özel sektör temsilcileri, çiftçiler, sivil toplum örgütleri ve araştırmacılara ihtiyaç vardır. [3]


Kaynaklar:

[1] Conservation Agriculture, FAO (Web)
Erişim Tarihi: 7/8 Ocak 2025

[2] Koruyucu Tarım ve Koruyucu Toprak İşleme, Harun YALÇIN, Erdem AYKAS, Mehmet EVRENOSOĞLU, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 2003 (Makale)
 
[3] Türkiye’de Koruyucu Toprak İşleme ve Doğrudan Ekimin Benimsenmesi ve Yaygınlaştırılması için Atılması Gereken Adımlar, Ahmet ÇELİK, Tarım Makinaları Bilimi Dergisi, 2016 (Makale)

[4] Koruyucu Tarım, FAO, Sandra Corsi, 2018 (Kitap, Bölüm 3, Sf. 25-27)

[5] Koruyucu Tarım Raporu | Eyüpsultan Belediyesi, Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Arastırma Merkezi Projesi, İSTKA, WWF-Türkiye (Rapor)
 

En çok okunan yayınlar

"Fikirden Hasada" Tarımda Girişimcilik ve İnovasyon Eğitimi [Başvurular 23 Mart 2025'e kadar]

"FİKİRDEN HASADA: GENÇLER İÇİN TARIMDA GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON EĞİTİM PROGRAMI" BAŞLIYOR Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, tarım sektöründe yenilikçi girişimciliği teşvik etmek amacıyla “ Fikirden Hasada: Gençler İçin Tarımda Girişimcilik ve İnovasyon Programı ”nı hayata geçiriyor. Bu yeni program, gençlerin tarım alanındaki yaratıcı fikirlerini geliştirmelerine ve projelerini fikir aşamasından hasat aşamasına kadar hayata geçirmelerine destek olmayı hedefliyor. Hedef kitle : Programa, tarım ve girişimcilik konularına ilgi duyan  18-30 yaş arası tüm gençler başvurabilecektir. Özellikle tarım teknolojileri, sürdürülebilir tarım ve kırsal kalkınma gibi alanlarda yenilikçi fikirlere sahip genç girişimci adaylarının katılımı teşvik edilmektedir. Başvuru süreci ve tarihleri :  Başvurular  23 Mart 2025  tarihine kadar devam edecektir . Eğitim içeriği : Program kapsamında tarımda girişimcilik ve inovasyona dair kapsamlı bi...

Antalya Kepez Belediyesi, “Sera Atıkları Tehdit Değil, Toprağa Can Olsun” Projesiyle Ödül Aldı

Tarım Atıkları Toprağa Hayat Verdi, Kepez Ödül Aldı Akdeniz Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen 9. Akdeniz Belediyecilik Proje Yarışması’nda Kepez Belediyesi, “ Sera Atıkları Tehdit Değil, Toprağa Can Olsun ” projesiyle ödüle layık görüldü. Antalya’nın Kepez Belediyesi, çevre dostu yaklaşımı ve sürdürülebilir tarım hedefiyle geliştirdiği “ Sera Atıkları Tehdit Değil, Toprağa Can Olsun ” projesiyle Akdeniz Belediyeler Birliği’nin bu yıl dokuzuncusunu düzenlediği Akdeniz Belediyecilik Proje Yarışması’nda “Çevre Koruma ve Altyapı Çalışmaları” kategorisinde üçüncülük ödülüne layık görüldü. Ödül, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’e Akseki Belediye Başkanı İlkay Akça tarafından takdim edildi. Kepez’den Doğaya Katkı: Sera Atıkları Komposta Dönüşüyor Kepez Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen proje, ilçede yaygın olarak yapılan sera tarımından kaynaklanan bitkisel atıkların çevreye zarar vermesini önlemeyi hedefliyor. Yüksek organik içerikli...

14. Ulusal Tarım Öğrenci Kongresi | 7-8-9 Mayıs 2025 | Akdeniz Üniversitesi, Antalya

14. ULUSAL TARIM ÖĞRENCİ KONGRESİ Sürdürülebilir Tarım, Geleceğe Adım Adım TEMA Tarımda Sürdürülebilirlik KONGRE TARİHİ 7-8-9 Mayıs 2025 KONGRE YERİ Akdeniz Üniversitesi Dumlupınar Bulvarı 07058 Kampüs ANTALYA Kongrenin web sitesinden ( https://www.utok14.com ) alıntı: UTOK 14’e Hoş Geldin! Tarımın geleceğini şekillendirmek için bir araya geldiğimiz bu büyük buluşmaya adım attığın için çok heyecanlıyız! Burada, senin gibi tarıma gönül vermiş öğrencilerle, akademisyenlerle ve sektör profesyonelleriyle birlikte olacağız. Bilgi paylaşacak, yeni dostluklar kuracak ve geleceğe iz bırakacak fikirleri birlikte keşfedeceğiz. Bu kongre, sadece bir etkinlik değil; geleceğe dair umutlarımızı, projelerimizi ve hayallerimizi paylaşacağımız büyük bir topluluk! Her anı dolu dolu yaşaman, yeni bakış açıları kazanman ve bu yolculuğun bir parçası olman için sabırsızlanıyoruz. UTOK 14 Ekibi KONU BAŞLIKLARI  》Bahçe Bitkileri Bu oturum başlığı altında; Meyve Yetiştiriciliği ve Islahı, Sebze Yetiştirici...

2. Agroekoloji Çalıştayı'nda Doğa Dostu Gıda Sistemi Konuşuldu

2. Agroekoloji Çalıştayı 4-5 Nisan tarihlerinde yurtiçi ve yurtdışından yoğun katılımla İzmir'de gerçekleştirildi. Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı İpek Topuzluoğlu'nun açılış konuşmasıyla başlayan çalıştayda doğa dostu tarım ve gıda sistemleri ele alındı. Zehirsiz Sofralar Platformu’nun düzenlediği 2. Agroekoloji Çalıştayı, 4-5 Nisan tarihlerinde yoğun katılımla gerçekleşti.   Üreticiler, tüketiciler, akademisyenler ve aktivistleri bir araya getiren çalıştayda doğa dostu, adil ve dayanışma temelli bir gıda sisteminin imkanları konuşuldu.  Yurtdışı ve yurtiçinden katılımcıların ilgi gösterdiği etkinliğin açılış konuşmasını Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı İpek Topuzluoğlu yaptı. "Ekolojik kriz, toplum olarak hepimizi derinden etkiliyor" Doğa dostu gıda sistemi için mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı Topuzluoğlu konuşmasında şunları kaydetti: "Bu etkinlik, tamamen gönüllülük esasıyla, büyük bir dayanışma ve ortak emeğin ürünü ...

Ağır Metal Kirliliği ve Kenevir Bitkisinin (Cannabis sativa L.) Fitoremediasyon Yönteminde Kullanılabilirliği

2. ULUSLARARASI 19 MAYIS YENİLİKÇİ BİLİMSEL YAKLAŞIMLAR KONGRESİ Uygulamalı Bilimler 27 - 29 Aralık 2019 Samsun, Türkiye AĞIR METAL KİRLİLİĞİ VE KENEVİR BİTKİSİNİN ( Cannabis sativa  L.) FİTOREMEDİASYON YÖNTEMİNDE KULLANILABİLİRLİĞİ Zir. Müh. Rıza PASLI 19 Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Doç. Dr. Selim AYTAÇ 19 Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Zir. Müh. Derya AKSOY 19 Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Özet Özellikle sanayi devrimiyle başlayan ve günümüzde de hızla devam eden üretimde büyüme indeksi, artan nüfusun zorunlu ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik başlamış olsa da beraberinde birçok sorun getirmiştir. Özellikle, kaynağı endüstriyel atıklar olan (Madensel, Endüstriyel katı, sıvı ve gazlar, suni gübreler, pestisitler, egzoz gazları) ve bölgede bulunan kayaçların çözünerek içerisinde barındırdığı ağır metallerin yer altı sularına karışması sonucu oluşan metal birikimi çevre sağlığı için hayati önem teşkil etmektedir. Toprakta ve yer altı sularında biriken...

Agroforestry Uygulamalarından Olan Rüzgâr Perdelerinin Tarımsal Alanlarda Kullanımı

AGROFORESTRY UYGULAMALARINDAN OLAN RÜZGÂR PERDELERİNİN TARIMSAL ALANLARDA KULLANIMI İbrahim TURNA, Fahrettin ATAR, Deniz GÜNEY, Hülya TURNA Ormancılık Araştırma Dergisi | Derleme Yıl 2024, Cilt: 11, Sayı: 1, 65 - 80, 25.06.2024 https://doi.org/10.17568/ogmoad.1457661 Öz Türkiye’nin çeşitli ekolojik bölgelerinde, arazi kullanımının sürdürülebilirliği ve korunması amacıyla tarım, ormancılık, korunan alanlar ve yerleşim bölgeleri dengeli bir şekilde ele alınmalıdır. Özellikle küresel iklim değişikliği, çölleşme ve erozyon gibi sorunlarla mücadelede arazi kabiliyet sınıflarına dayalı agroforestry uygulamaları önemli bir rol oynamaktadır. Rüzgâr erozyonunun etkileri göz önüne alındığında, tarımsal faaliyet alanlarında rüzgâr perdelerinin kullanımı büyük önem taşımaktadır. Rüzgâr perdelerinin etkinliği, kurulum ilkelerinin (yükseklik, süreklilik, geçirgenlik, yön ve uzunluk gibi faktörlerin) birlikte değerlendirilmesine bağlıdır. Tüm bu unsurlar ele alınırken her yörenin kendin...

Doğal Tarım / Agroekoloji [Kitap]

DOĞAL TARIM / AGROEKOLOJİ Aşağıdaki yazı, " Doğal Tarım " kitabının yazarı Mehmet Karlı'nın SARAYMEDYA sitesindeki, 20 Şubat 2025 tarihli köşe yazısından alıntıdır. “Doğa bize her şeyi öğretir yeter ki dinlemesini bilelim." Günümüzde, tüketim alışkanlıklarımız ve çevreye verdiğimiz zarar, gezegenimizin geleceğini tehdit ediyor. Bu durum, bizi daha sürdürülebilir ve sağlıklı yaşam arayışlarına yöneltiyor. Doğal tarım, bu arayışın en önemli cevaplarından biri. Koruyucu Tarım Derneği Başkanı ve yıllardır tarımla içe içe olan birisi (olarak) tecrübelerimizi anlattığımız  DOĞAL TARIM kitabı yayınlandı. Bu kitapta, doğal tarımın temel prensiplerini, uygulamalarını ve faydalarını anlaşılır bir dilde anlatmayı amaçladık. Hem yeni başlayanlar hem de deneyimli çiftçiler için faydalı olacak bilgiler içeren bu çalışmada, toprağın canlılığını korumak, kimyasal kullanımı en aza indirmek ve sağlıklı besinler üretmenin yollarını bulacaksınız. Uzun yıllardır tarımla iç içe yaşayan...

Yozgat Bozok Üniversitesi'nde 2. Sürdürülebilir Tarım Çalıştayı Düzenlendi

Yozgat Bozok Üniversitesi (YOBÜ) Ziraat Fakültesi tarafından sürdürülebilir tarım uygulamalarının geliştirilmesi ve yeşil tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması amacıyla “ Islah ve Yetiştiricilikte Yeşil Yaklaşımlar ” konulu 2. Sürdürülebilir Tarım Çalıştayı düzenlendi. Çalıştayda, bitki ıslahında yenilikçi yöntemler, sürdürülebilir yetiştiricilik teknikleri, çevre dostu tarımsal uygulamalar ve iklim değişikliğine uyum stratejileri ele alındı. Erdoğan Akdağ Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen çalıştaya, YOBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Prof. Dr. Yusuf Hıdır, YOBÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Mustafa Kocakaya, akademisyenler, üreticiler, tarım sektöründe çalışanlar, çevre ve sürdürülebilirlik alanında faaliyet gösteren profesyoneller ve öğrenciler katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Belgin Coşge Şenkal, tarım sektörünün yalnızca gıda üretiminde değil; aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik kalkınma ve kırsal istihdam...