Kentsel Agroforestry (Kentsel Tarımsal Ormancılık)
İbrahim Turna, Deniz Güney, Fahrettin Atar
Ormancılık Araştırma Dergisi | Derleme
Yıl 2025, Cilt: 12, Sayı: 1, 59 - 78, 21.06.2025
Öz
Kentsel alanlarda artan nüfus, düzensiz yapılaşma ve çevresel sorunlar, yeşil alanların hem nicelik hem de işlevsellik açısından yeniden ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmada, kent içi ve çevresinde kentsel agroforestry (tarımsal ormancılık) sistemlerinin uygulanabilirliği ve ekosistem temelli katkıları değerlendirilmiştir. Kentsel agroforestry gıda üretimi, karbon yutak alanı oluşturma, iklimi düzenleme, toprak ıslahı, biyolojik çeşitliliğin desteklenmesi ve toplumsal bütünleşme gibi çok yönlü faydaları sunmaktadır. Tabakalı bitki tasarımı esasına dayalı bu sistemlerde; ağaç, çalı, otsu ve yer örtücü bitkilerle birlikte yenilebilir türlerin entegrasyonu hem estetik hem de fonksiyonel kazanç sağlamaktadır. Ayrıca, sosyal etkileşimi artıran, eğitim faydaları sunan ve iklim değişikliğiyle mücadelede etkili olan bu sistemler, sürdürülebilir şehircilik açısından önemli bir modeldir. Türkiye’de kentsel yeşil alanların agroforestry ilkeleri doğrultusunda planlanması hâlinde gıda güvenliği, çevresel dirençlilik ve toplumsal refahın artırılması mümkündür. Uygulamada karşılaşılan sorunlar arasında alan yetersizliği, planlama eksiklikleri ve farkındalık düzeyinin düşüklüğü yer almaktadır. Kentsel agroforestry, sürdürülebilir kentler için umut vadeden doğa temelli bir çözümdür ve bahsedilen bu engeller iyi tasarlanmış, katılımcı ve çok amaçlı projelerle aşılabilir.
Anahtar Kelimeler: Yeşil altyapı, Ekosistem hizmetleri, Sürdürülebilir kentsel planlama, İklim dirençliliği
Tartışma ve Sonuç
Kentsel agroforestry sistemleri, giderek yaşanmaz hale gelen şehirlerin karşı karşıya kaldığı acil sorunların çözümüne yönelik pratik, kullanışlı ve faydalı bir üretim tekniğidir. Bu tekniklerde çok fonksiyonlu ağaç, ağaççık ve çalı türleri gibi odunsu taksonlar ile başta gıda olmak üzere yine çok sayıda farklı amaca hitap eden otsu türlerin bilinçli ve tekniğine uygun olarak kentsel peyzajlara entegre edilmesi söz konusudur. Böylece çevreye, bireylere ve bir bütün olarak topluluklara çok sayıda fayda sağlanabilir. Kentsel tarımsal ormancılık sistemlerinin alması gereken tek bir format yoktur; ancak rüzgâr perdeleri, yol ağaçlandırmaları, sulak alanlar ve kıyılardaki bitkilendirmeler, park, bahçe ve koruluklarda gıda ormanları ve ev bahçeleri gibi iyi bilinen agroforestry uygulamalarının tasarım ilkelerinden yararlanılabilir ve entegre bir yapı oluşturulabilir.
Sistemin bileşenleri arasındaki spesifik etkileşimler aktif olarak ve yoğun bir şekilde yönetilmelidir. Uygun planlama, tasarım, bakım ve karar alma ile kentsel tarımsal ormancılık projeleri, şehirlerin ve etraflarındaki daha geniş çevrenin dayanıklılığını da artırabilir.
İmar planlarında her kentin kendine özgü nitelikleri olduğu dikkate alınarak mekânsal planlama/tasarımın yapılması, yaşanabilir şehirleşme modellerinin geliştirilmesi bakımından önemlidir. Bu yapılırken özellikle kentlerin ekolojik özelliklerinden (güneş ışığını kullanma, topoğrafyayı yönetme, rüzgâr sirkülasyonunu sağlama, su kullanımını planlama gibi) yararlanılmalıdır. Özellikle, klimatik faktörlerin iyi analizi ve yönetimi ile fiziki planların yapılması neticesinde, sağlıklı şehirlerin oluşturulması sağlanacaktır.
Kentsel agroforestry sistemlerinde boylu ağaç türlerinin kullanımı ile ısı adası etkisini azaltmak ve sağlıklı ortamları oluşturmak mümkündür. Böylece iklim değişikliği ile giderek artacağı ileri sürülen ve kentsel yaşamı zorlaştıran koşulların (yazın aşırı sıcaklar, kışın soğuklar, yağmur, rüzgâr ve fırtınaların olumsuz etkileri gibi) ortadan kalkması ya da etkisinin azaltılmasına katkı sağlanacaktır. Buna hava kalitesini etkileyen partiküllerin, istenmeyen kokuların, toz ve zehirli gazlar gibi zararlıların etkisini azaltacağı, netice itibarıyla kent toplumuna daha sağlıklı ortamlar ve refah imkânı sunulacağı unutulmamalıdır.
Türkiye gibi ekolojik, sosyolojik ve jeopolitik farklılıkların olduğu coğrafyalarda büyük şehirler başta olmak üzere bütün kentlerde farklı şekillerde agroforestry uygulama potansiyellerinin olduğu unutulmamalıdır. Bu potansiyellerin bilimsel araştırmalar desteğinde ve toplumsal uzlaşı ile birlikte uygulamaya aktarılması büyük önem taşımaktadır. Bugün olduğu gibi kurumlar arası entegrasyonun olmadığı ve çok yönlü faydalanmanın planlanmadığı kentlerimizde giderek artan çevre sorunları ile insanların yaşam koşulları zora sokulacaktır.
Yeşil alanlar içerisinde çok amaçlı faydalanmayı ve sürdürülebilir yaşam kalitesini artırmayı esas alan agroforestry uygulamalarına öncelik verilmesi gerekir. Bunun için toplumu oluşturan tüm kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve yöre halkının içinde bulunduğu katılımcıların özel istekleri, potansiyel kaynaklarına göre agroforestry sistemlerinin işlevsellik kazanması ile iklim değişikliği süreçleri dahil olmak üzere çevresel sorunların çözümüne yönelik planlama, tasarım, bakım ve karar verme süreçleriyle şehirlerin sürdürülebilirliği ve dayanıklılığı artacaktır.
Kentsel yeşil alanların çok yönlü faydaları düşünüldüğünde, kentin kimliğini ortaya koyan sürdürülebilir, bilimsel ve tekniğine uygun “Planlama, Tasarım, Uygulama ve Yönetim” çalışmalarının bütüncül yapılması gerekir. Bu manada her şehir için Kent Bilgi Sistemi içerisine yeşil alanlar ayrıntılı bir şekilde işlenmelidir. Kentin en küçük biriminden bütüncül bir şekilde tüm şehir ve yakın çevresine kadar yeşil alan tipolojilerine bağlı olarak mekân, konum, yapı (üst ve alt yapı) ve bitkisel veriler mutlaka belirlenmelidir. Yeşil alanlar tek bir amaca göre değil, çok yönlü ve maksimum faydayı sağlayacak şekilde işletilmelidir. Doğru alanda ve doğru bitkisel materyaller kullanılarak yönetim ve faydalanmanın doğru yapılması sağlanmalıdır.
Türkiye çok farklı ekolojik koşullara ve buna bağlı olarak zengin bir floristik çeşitliliğe sahiptir. Bu çeşitlilik ve yaşam alanı potansiyeli gerek doğal gerekse kültivarlar bakımından her türlü amaca cevap verebilecek potansiyel imkanları sunmaktadır. Bitkisel materyalin bu özelliklerin dikkate alınarak seçilmesi ve aplikasyonu gerekir.
Kent içi ve tampon alanlarda sağlıklı gıda üretimine yönelik bilimsel çalışmaların yapılmasına, ağaç tabanlı yenilebilir meyveli türlerin çok işlevli, geleneksel ve yenilikçi tasarım ve yönetimine büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Peyzaj, ziraat ve ormancılıkla uğraşanlar birbirinden bağımsız değil eşgüdüm halinde agroforestry sistemlerini kentsel yeşil alanlarda uygulamaya koymalıdırlar.
Kentsel alanlarda gıda güvenliği ve su yönetimi gibi sorunların çözümüne yönelik çalışmalar, insan sağlığı başta olmak üzere taşıdığı riskler de dikkate alınarak öncelikli ele alınmalıdır. Doğru projelendirme ve uygulamalarla (tür kombinasyonları), noktasal olmayan kaynak kirliliğinden su kaynaklarını koruyan ve estetik açıdan hoş peyzajlar yaratabilir. Yeni kentsel agroforestry sistemleri, diyalogu teşvik etmek, eğitimi ilerletmek ve uygulamanın yayılmasını sağlamak amacıyla yeşil altyapıya entegre edilerek yürütülmelidir.
MAKALENİN TAMAMI ⬇️
Kaynak:
PDF Dosyası:
PDF Görüntüleyici: