Ana içeriğe atla

Koruyucu Tarım ve Koruyucu Toprak İşleme

Koruyucu Tarım ve Koruyucu Toprak İşleme  Harun YALÇIN, Erdem AYKAS, Mehmet EVRENOSOĞLU Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 2003
[Görsel Tasarım: www.KORUYUCUTARIM.com]

KORUYUCU TARIM VE KORUYUCU TOPRAK İŞLEME

Harun YALÇIN(1), Erdem AYKAS(2), Mehmet EVRENOSOĞLU(3)
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 2003, 40(2):153-160 
ISSN 1018-8851 
(1) Yrd. Doç. Dr. E.Ü. Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları Bölümü, Bornova, İZMİR. 
(2) Doç. Dr. E.Ü. Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları Bölümü, Bornova, İZMİR. 
(3) Arş. Gör. E.Ü. Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları Bölümü, Bornova, İZMİR.

Giriş

Koruyucu tarım insanlığın gereksinim ve faaliyetlerinin çevre ve diğer canlı türleri üzerindeki uzun vadeli etkilerini dikkate alarak, doğru üretim yapma düşüncesidir. Bu üretim faaliyeti içinde özellikle yenilenemeyen veya yenilenmesi çok uzun yıllar alan doğal kaynakları korumak ve çevreyi bozulmaktan veya kirlenmekten koruyan yöntemleri uygulamak iki önemli düşünce olarak karşımıza çıkar. 

Doğal ekosistemde çok sağlam olan dengenin agroekosistemde daha narin olduğu, bu nedenle toprak işleme, gübreleme, sulama ve ilaçlamanın çok dikkatli yapılması gerektiği, yanlış uygulamaların onarılması çok güç olan çevre sorunları yaratacağı gerçeği son yıllarda doğru bir yaklaşımla önem kazanmıştır. Koruyucu tarım faaliyeti içerisinde toprak ve su muhafazası, organik gübre kullanımı, biyolojik kontrol, iyi tohumluk ve damızlık kullanımı önemli kriterlerdir (3). 

Düşük miktarda kimyasal kullanımı, enerji tasarrufu, toprak ve su gibi doğal kaynakların korunarak kullanımı olarak değerlendirilen koruyucu tarım içerisinde koruyucu toprak işleme önemli bir yer tutmaktadır. 

Şekil 1. Koruyucu toprak işleme yapılmış bir tarlada anız üzerinde  pamuk bitkileri (Söke) (2)
Şekil 1. Koruyucu toprak işleme yapılmış bir tarlada anız üzerinde pamuk bitkileri (Söke) (2) 

Genel olarak koruyucu tarım, toprak işlemeyi azaltan, değiştiren ve ortadan kaldıran yöntemlerden birini içerir. Koruyucu tarım ve koruyucu toprak işlemede ürün artıkları (anız) yakılmaz ve yıl boyunca düzgün bir toprak üstü atık dağılımı sağlanır. 

Koruyucu Toprak İşlemenin Çevreye Sağladığı Yararlar 

Geleneksel tarım; ürün artıklarının yakılması, yabancı ot kontrolü için derin toprak işleme gibi uygulamaları içerdiğinden, genel olarak çevre için zararlıdır. Bu teknikler toprakta sıkışıklığı arttırarak deformasyona ve erozyona neden olurken, aşırı gübre ve ilaç kullanımı sonucunda oluşan kalıntılar ile yeraltı sularının kirletilmesine de yol açarlar (1). Ayrıca geleneksel toprak işleme teknikleri, CO2’in atmosfere emisyonunu arttırarak global ısınmaya neden olur. Tarımın sürdürülebilirliğini çevreye verdiği olumsuz etkiler nedeniyle azaltır. 

Koruyucu toprak işleme ile topraktaki organik madde düzeyi artırılır, tarla trafiğinin azaltılması sonucu toprak daha az sıkıştırılır, yüzeyde geleneksel toprak işlemeye oranla daha çok bitki artığı kalacağı için su ve rüzgar erozyonu azaltılır. Topraktaki organik materyal sadece besin maddesi değil, toprağın doğal yapısını uzun süreli koruyan kritik bir düzenleyicidir.

Geleneksel yöntemde yer alan pulluk kullanımı ile toprağa yağmur damlalarının bombardımanı olmakta, sulama suyunun agregatlaşmamış toprak zerreciklerini sürüklemesi ile düşey erozyonla beraber taban taşı oluşumu da hızlanmaktadır. 

Dünyada tarım alanlarının %40’ı su ve rüzgar erozyonu etkisi altındadır. Yapılan araştırmalar yanlış ve bilinçsiz toprak işlemeden kaynaklanan erozyon nedeniyle yılda 150 ton/ha’lık bir toprak kaybının meydana geldiğini ortaya koymuştur. Bu kayıpları engellemenin en doğal yolu toprağı devirmeden işlemek, işlem sayısını azaltmak ve toprak yüzeyini mümkün olduğu kadar bitki örtüsü ile kaplı bulundurmaktan geçmektedir. Bu görüş Güney Brezilya’da, Kuzey Amerika’da, Yeni Zelanda ve Avusturalya’da toprağı korumaya yönelik hareket etme, hatta hiç toprak işlememe gibi sonuçları ortaya çıkarmıştır (8). Alt-üst edilmemiş bir toprakta bitki artıkları zamanla toprağın üzerinde bir malç tabakası oluşturur. Bu tabaka toprağı yağmurun ve rüzgarın fiziksel etkilerinden korurken, yüzeydeki nemin ve sıcaklığın devamlılığını sağlar, ayrıca toprak canlıları ve mikro organizmalar için de yaşam alanı oluşturur. Mikro organizmalar malçla temasa geçerek onu toprakla karıştırır ve çürümesini sağlayarak humus haline gelmesine yol açarlar (8). Aynı zamanda topraktaki organik materyal, su ve besin maddeleri için tampon görevi görmektedir. Toprak faunasındaki daha büyük canlılar ise toprağın doğal yapısını korumakta, derinlere doğru açtıkları tüneller sayesinde ağır yağmurlarda toprağın infiltrasyonunu artırmaktadır. Toprak içinde yaşayan bu canlıların toprağa olan etkilerine “biyolojik işleme” denilmektedir. Biyolojik işleme, mekanik işleme ile uyum göstermemektedir. 

Koruyucu Toprak İşlemenin Ekonomik Avantajları

Geleneksel toprak işleme, koruyucu toprak işlemeye özellikle sıfır toprak işlemeye göre makina yatırımı, bakım-onarımı, iş gücü bakımından daha yüksek girdilere ihtiyaç duymaktadır. Yapılan araştırmalar genel olarak koruyucu toprak işleme ve doğrudan ekimin enerji verimliliğini %25-100 artırdığı, enerji ihtiyacını da %15-50 arasında azalttığını ortaya koymuştur (4). 

Doğrudan ekim yönteminde, tarlada sadece ekim için bir kez geçiş yapılırken, geleneksel yöntemde bu sayı en az iki veya daha fazladır. Daha az sayıda geçiş, daha az makina yıpranması ve bakım maliyeti demektir. Doğrudan ekim yöntemi, geleneksel toprak işleme yöntemine göre hektar başına yıllık ortalama 31.5 litre yakıt tasarrufu sağlamaktadır. Söz konusu tasarruf, koruyucu tarımın getirdiği giderleri (doğrudan ekim makinaları yatırımı ve herbisit uygulamaları gibi) karşılamakta, ve bu sistemi daha karlı hale getirmektedir. Güney Avrupa koşullarında yıllık ürünlerde doğrudan ekim yöntemi, geleneksel yönteme göre harcamaları hektar başına değişik bitkiler için ortalama 40-60 Euro’ya kadar düşürmektedir (4). Bu nedenle harcamaların azalması, koruyucu tarıma adapte olan üreticilerin motive olmasını sağlamaktadır. 

Toprak için en büyük tehlikelerden birsi olan erozyon toprak kaybının yanısıra ürün verimini de büyük ölçüde azaltmaktadır. Örneğin, ağır erozyona uğramış bölgelerdeki bazı bitkilerde ürün verimi, diğer bölgelere göre % 9-34 kadar daha düşük olabilmektedir (4). 

Özellikle çapa bitkileri ve tahıl üretimindeki yukarıda sayılan faydalarının yanında koruyucu tarımın aşağıdaki yararlarını da göz önünde bulundurmak gerekir. 

• Yakıt, zaman, makina yıpranması ve işçilikten tasarruf, 
• Üretimde düzenlilik, 
• Topraktaki besin maddelerinin korunması, 
• Kurak iklim bölgelerinde ürün yetiştirme kolaylığı, 
• Çiftlik ve yeraltı sularındaki kalitenin korunması, 
• Devlet kredisi desteği (özellikle yurtdışında uygulanmaktadır.) 

Koruyucu Tarım ve Koruyucu Toprak İşlemenin Dezavantajları

• Pahalı ve değişik özellikleri olan üretim ekipmanları başlangıçta yüksek yatırım maliyeti gerektirir. 
• Anız artıklarının tohumla teması toksik etki yaratabileceğinden özel ekim makinelerinin kullanılması zorunludur (5). 
• Toprak az veya hiç işlenmeyeceğinden ortaya çıkacak yabancı otlarla mücadele şarttır. 
• Üreticilerin eğitimini gerektirir, çünkü tamamıyla yeni bir dinamiğe sahip koruyucu tarım sistemleri yüksek derecede yönetim kabiliyetine ihtiyaç duymaktadır. 
• Uzun dönemli deneyimler koruyucu toprak işlemede, üreticilerin gübreleme ve ilaçlamada farklı tekniklerin kullanımı, yabancı ot mücadele teknikleri farklılığı gibi değişik problemlerle karşılaştığını göstermiştir. 

Koruyucu Tarımda Kimyasal Kullanımı

Koruyucu tarımda herbisitle yabancı ot kontrolü zorunludur. Fakat yüksek doz uygulamalardan kaçınmak gerekir. Daha evvel yapılan uygulamalarda koruyucu toprak işleme yapılmış bir yerde bir kaç yıldan sonra kullanılması gereken kimyasalların miktarının azaldığı görülmüştür. Azaltılmış toprak işlemenin uygulanabilmesi için, topraktaki organizmaların toprağı işleme görevini yerine getirebilmeleri gerekmektedir. 

Şekil 2. Koruyucu toprak işlemede (doğrudan ekim) yabancı ot kontrolü için herbisit  kullanımı (Menemen) (7)
Şekil 2. Koruyucu toprak işlemede (doğrudan ekim) yabancı ot kontrolü için herbisit kullanımı (Menemen) (7) 

Geçmişte bitki artıklarını yakmak ve toprağı pullukla işlemek, yabancı otları, zararlı ve hastalıkları önleyen sağlıklı bir yöntem olarak görülmekteydi. Ancak koruyucu toprak işlemeye dayalı bir sistemde, zararlı hayvan ve bitkilerin kontrolü, biyolojik işleme alternatifleri kullanmayı gerektirmektedir. Entegre böcek yönetimi (Integrated Pest Management = IPM) zorunlu olup koruyucu tarım için gereklidir. IPM teknikleri doğal dengeyi bozmadan üreticilere tarladaki böceklerin düzeylerini gözetlemeye ve kontrol etmeye yardımcı olur. Ürün rotasyonu bunu sağlayabilecek yöntemlerden biridir. Rotasyonla belirli ürünler arasındaki enfeksiyon zinciri önlenir, değişik özelliğe sahip bitkiler yoğun şekilde kullanılır. 

Koruyucu tarımda sentetik kimyasal pestisitler, özel herbisitler ilk yıllarda kaçınılmaz olarak kullanılır. Ancak zamanla ekosistemdeki organizmalar arasında yeni bir bağ oluşmaya başlar. Oluşan yeni bağ içinde zararlı ve yararlı organizmalar ile yabancı otlar belirlenir. Üretici böylece yeni üretim sistemini öğrenir, sentetik pestisit, herbisit ve mineral gübrelerin kullanımını geleneksel yöntemin altında bir seviyeye düşürür. 

Dünyada Koruyucu Tarımın Durumu ve Geleceği 

Amerika’nın yaklaşık 45 milyon hektarlık tarım alanında koruyucu tarım uygulanmaktadır. Brezilya’nın bazı bölgelerinde koruyucu tarım uygulamaları için resmi zorunluluklar vardır. Orta Amerika ülkelerinden Kosta Rika’da ise konuyu teşvik eden koruyucu tarım departmanları bulunmaktadır. 

Koruyucu tarımın en temel yöntemi olan toprak işlemesiz yöntem doğrudan ekim yöntemi, tarım alanlarının Paraguay’da %52’sinde, Arjantin’de %32 ‘sinde ve Brezilya’da ise %32’sinde uygulanmaktadır. Doğrudan ekim ile işlenen en büyük tarım alanları Amerika’da olup, ülkenin %16’sında doğrudan ekim yapılmaktadır. 

Güney Amerika'daki koruyucu tarım uzmanları bölgesel tarımcılar ile organize bir biçimde yayım ve tanıtım çalışmalarını sürdürmektedirler. Bu çalışmalar ülkedeki araştırma enstitüleri tarafından da desteklenmektedir. Bu tür destekler, üreticilerin alışmış olduları çalışma düzenlerinde radikal değişikliklere neden olmaktadır. Böylece yeni teknolojilere ayak uydurmada motivasyon kazanmaktadırlar. 

Afrika kıtasında, Güney Afrika ve Zimbabwe’de ancak büyük çiftliklerde koruyucu tarım uygulanmaktadır. Avrupa'da olduğu gibi burada da çiftçi klüpleri (no-till farmers’ club) koruyucu tarımın yayılması için çalışmaktadırlar. 

Orta Asya'daki eski Sovyetler Birliği ülkelerinde, koruyucu tarım uygulaması, yüksek oranda erozyon ve koruyucu tarıma uygun tarım makinalarının yetersizliği nedeniyle uygulanması zor görülmektedir. 

Koruyucu Tarımda Başarılı Olmanın Kuralları

• İlkbaharda yavaş ısınan, drenajı iyi topraklar, koruyucu toprak işlemeye daha uygundur. 
• Toprak verimliği her yıl yapılacak toprak analizleri ile ortaya konulmalıdır. 
• Bölgedeki yabancı otları ekimden önce belirlemek ve onlara uygun herbisit hazırlamak gereklidir. 
• Yabancı otları takip ederek, daha sonraki yıllar için planlama yapmak zorunluluğu vardır. 
• İnsektisitler belirlenmeli, ancak doğal mücadeleciler (predatörler) ekonomik kontrol sağlayamadığı durumlarda insektisit uygulamasına geçilmelidir. 
• Hasat zamanında gelecek yılın ürün artıklarının dağıtım planlaması yapılmalıdır. Hasat sonrası ürün artıklarının tarlada düzgün bir şekilde yayılı olması sağlanmalıdır. 
• Koruyucu toprak işlemenin avantajlarının ortaya çıkması birkaç yıl alabilir, ancak etkiler uzun süreli olacaktır. Bu nedenle sabırlı olmak gerekmektedir. 

Sonuç 

Koruyucu toprak işleme; mısır, buğday, soya ve pamuk gibi bitkilerin yetiştirilmesinde, çayır meraların yenilenmesinde başarıyla uygulanabilir bir yöntemdir. 

Şekil 4. Pamuk üretiminde doğrudan ekim uygulamaları (Söke) (2)
Şekil 4. Pamuk üretiminde doğrudan ekim uygulamaları (Söke) (2) 

Koruyucu toprak işleme genellikle özel ekipmanlara ihtiyaç duymasına rağmen, geleneksel makinaların tarla yüzeyinde daha çok kalıntı bırakacak şekilde uyarlanması da mümkündür. Ekipman ve işçilik maliyetleri pulluk veya diskaro ile işlem yapmak gerekmediği sürece düşük olacaktır.

Koruyucu toprak işlemenin yaygın olarak yapıldığı A.B.D gibi ülkelerde tarım şirketleri koruyucu tarım ve toprak işleme için gerekli ekipmanları kira olarak sunmaktadırlar. Bu tip şirketler, ülkede yaygın olarak hizmet vermekte ve araştırmalar yaparak üreticilere yardımcı olmaktadırlar. Türkiye’de koruyucu toprak işleme uygulamaları ancak araştırma veya çok küçük uygulamalar düzeyinde olup henüz yaygınlaşmamıştır (2). 

Ancak doğal kaynakları korumak, çevreyi bozulmaktan ve kirlenmekten kurtarmak için, sürdürülebilir tarım tekniklerinin ülkemizde de uygulamaya konulması gerekmektedir. Koruyucu toprak işleme hem ekonomik üretim için hem de çevreye katkı yönleriyle çok önem kazanmıştır. Bu nedenle konu ile ilgili çalışmaların artırılması zorunluluk olarak görülmektedir. 

Özet 

Bu makalede koruyucu tarım ve koruyucu toprak işlemenin ne olduğu anlatılmıştır. Koruyucu toprak işlemenin hem ekonomik yararları, hem de çevreye olumlu katkıları vardır. Ancak koruyucu toprak işleme uygulamalarında ilk yıllarda yüksek yatırım masrafları olup ayrıca yüksek bilgi düzeyine de ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemizde ancak araştırma düzeyinde olan uygulamaların dünyada olduğu gibi yaygınlaştırılması için yoğun çalışmalara ihtiyaç vardır. 

Kaynaklar 

1. Agriculture:Problems and Solutions, hhtp:/www.ars.usda.gov. 
2. Aykas, E., H., Yalçın, İ., Önal,Ü.,Evcim., 2003. İkinci Ürün Pamuk Üretiminde Doğrudan Ekim Uygulama Olanakları, Tübitak Araştırma Projesi, Togtag 2675. 
3. Berkman, A., 1986. Sürdürülebilir Tarımsal Kalkınmada Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Yeri ve Güneydoğu Anadolu Projesi, Tarım ve çevre İlişkileri Sempozyumu Bildiri Kitabı, Mersin. 
4. Conservation Agriculture: Economic Benefits, hhtp:/www.ecaf.org, (ecaf, European Conservation Agriculture Federation) 
5. Çakır, E., E.Aykas, H.Yalçın, 2001. Toprak İşlemesiz Ekimde (Doğrudan Ekim) Makinasının Kesici Ünitesinin Dizaynı, E.Ü.Araştırma Fonu Sonuç Raporu Proje No:97-ZRF-034 İZMİR 
6. Sartori, L., A.Peruzzi, 1994. The Evolution of No-Tillage in Italy: A Rewiew of The Scientıfıc Literature, Proceeding of the EC-Workshop-I (Experience with the applicability of no tillage crop production in the west-European countries) 
7. Sungur, N., E.Ulusoy, H.Yalçın, 1994. Ege Bölgesi Koşullarında İkinci Ürün Elde Etmede Mekanizasyon Olanakları, E.Ü.Araştırma Fonu No:89-ZRF-006 Nolu Proje Sonuç Raporu, İzmir. 
8. What is Conservation Agriculture?, http://www.fao.org/ag. 


Makale Kaynak:

PDF Dosyası

PDF Görüntüleyici ⤵️

MAKALENİN PDF DOSYASI AŞAĞIDA GÖRÜLMÜYORSA SAYFAYI TEKRAR YÜKLEMEK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN. (Bazı cihazlarda PDF görüntüleyici çalışmayabilir.)


En çok okunan yayınlar

"Fikirden Hasada" Tarımda Girişimcilik ve İnovasyon Eğitimi [Başvurular 23 Mart 2025'e kadar]

"FİKİRDEN HASADA: GENÇLER İÇİN TARIMDA GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON EĞİTİM PROGRAMI" BAŞLIYOR Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, tarım sektöründe yenilikçi girişimciliği teşvik etmek amacıyla “ Fikirden Hasada: Gençler İçin Tarımda Girişimcilik ve İnovasyon Programı ”nı hayata geçiriyor. Bu yeni program, gençlerin tarım alanındaki yaratıcı fikirlerini geliştirmelerine ve projelerini fikir aşamasından hasat aşamasına kadar hayata geçirmelerine destek olmayı hedefliyor. Hedef kitle : Programa, tarım ve girişimcilik konularına ilgi duyan  18-30 yaş arası tüm gençler başvurabilecektir. Özellikle tarım teknolojileri, sürdürülebilir tarım ve kırsal kalkınma gibi alanlarda yenilikçi fikirlere sahip genç girişimci adaylarının katılımı teşvik edilmektedir. Başvuru süreci ve tarihleri :  Başvurular  23 Mart 2025  tarihine kadar devam edecektir . Eğitim içeriği : Program kapsamında tarımda girişimcilik ve inovasyona dair kapsamlı bi...

Antalya Kepez Belediyesi, “Sera Atıkları Tehdit Değil, Toprağa Can Olsun” Projesiyle Ödül Aldı

Tarım Atıkları Toprağa Hayat Verdi, Kepez Ödül Aldı Akdeniz Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen 9. Akdeniz Belediyecilik Proje Yarışması’nda Kepez Belediyesi, “ Sera Atıkları Tehdit Değil, Toprağa Can Olsun ” projesiyle ödüle layık görüldü. Antalya’nın Kepez Belediyesi, çevre dostu yaklaşımı ve sürdürülebilir tarım hedefiyle geliştirdiği “ Sera Atıkları Tehdit Değil, Toprağa Can Olsun ” projesiyle Akdeniz Belediyeler Birliği’nin bu yıl dokuzuncusunu düzenlediği Akdeniz Belediyecilik Proje Yarışması’nda “Çevre Koruma ve Altyapı Çalışmaları” kategorisinde üçüncülük ödülüne layık görüldü. Ödül, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’e Akseki Belediye Başkanı İlkay Akça tarafından takdim edildi. Kepez’den Doğaya Katkı: Sera Atıkları Komposta Dönüşüyor Kepez Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen proje, ilçede yaygın olarak yapılan sera tarımından kaynaklanan bitkisel atıkların çevreye zarar vermesini önlemeyi hedefliyor. Yüksek organik içerikli...

14. Ulusal Tarım Öğrenci Kongresi | 7-8-9 Mayıs 2025 | Akdeniz Üniversitesi, Antalya

14. ULUSAL TARIM ÖĞRENCİ KONGRESİ Sürdürülebilir Tarım, Geleceğe Adım Adım TEMA Tarımda Sürdürülebilirlik KONGRE TARİHİ 7-8-9 Mayıs 2025 KONGRE YERİ Akdeniz Üniversitesi Dumlupınar Bulvarı 07058 Kampüs ANTALYA Kongrenin web sitesinden ( https://www.utok14.com ) alıntı: UTOK 14’e Hoş Geldin! Tarımın geleceğini şekillendirmek için bir araya geldiğimiz bu büyük buluşmaya adım attığın için çok heyecanlıyız! Burada, senin gibi tarıma gönül vermiş öğrencilerle, akademisyenlerle ve sektör profesyonelleriyle birlikte olacağız. Bilgi paylaşacak, yeni dostluklar kuracak ve geleceğe iz bırakacak fikirleri birlikte keşfedeceğiz. Bu kongre, sadece bir etkinlik değil; geleceğe dair umutlarımızı, projelerimizi ve hayallerimizi paylaşacağımız büyük bir topluluk! Her anı dolu dolu yaşaman, yeni bakış açıları kazanman ve bu yolculuğun bir parçası olman için sabırsızlanıyoruz. UTOK 14 Ekibi KONU BAŞLIKLARI  》Bahçe Bitkileri Bu oturum başlığı altında; Meyve Yetiştiriciliği ve Islahı, Sebze Yetiştirici...

2. Agroekoloji Çalıştayı'nda Doğa Dostu Gıda Sistemi Konuşuldu

2. Agroekoloji Çalıştayı 4-5 Nisan tarihlerinde yurtiçi ve yurtdışından yoğun katılımla İzmir'de gerçekleştirildi. Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı İpek Topuzluoğlu'nun açılış konuşmasıyla başlayan çalıştayda doğa dostu tarım ve gıda sistemleri ele alındı. Zehirsiz Sofralar Platformu’nun düzenlediği 2. Agroekoloji Çalıştayı, 4-5 Nisan tarihlerinde yoğun katılımla gerçekleşti.   Üreticiler, tüketiciler, akademisyenler ve aktivistleri bir araya getiren çalıştayda doğa dostu, adil ve dayanışma temelli bir gıda sisteminin imkanları konuşuldu.  Yurtdışı ve yurtiçinden katılımcıların ilgi gösterdiği etkinliğin açılış konuşmasını Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı İpek Topuzluoğlu yaptı. "Ekolojik kriz, toplum olarak hepimizi derinden etkiliyor" Doğa dostu gıda sistemi için mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı Topuzluoğlu konuşmasında şunları kaydetti: "Bu etkinlik, tamamen gönüllülük esasıyla, büyük bir dayanışma ve ortak emeğin ürünü ...

Ağır Metal Kirliliği ve Kenevir Bitkisinin (Cannabis sativa L.) Fitoremediasyon Yönteminde Kullanılabilirliği

2. ULUSLARARASI 19 MAYIS YENİLİKÇİ BİLİMSEL YAKLAŞIMLAR KONGRESİ Uygulamalı Bilimler 27 - 29 Aralık 2019 Samsun, Türkiye AĞIR METAL KİRLİLİĞİ VE KENEVİR BİTKİSİNİN ( Cannabis sativa  L.) FİTOREMEDİASYON YÖNTEMİNDE KULLANILABİLİRLİĞİ Zir. Müh. Rıza PASLI 19 Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Doç. Dr. Selim AYTAÇ 19 Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Zir. Müh. Derya AKSOY 19 Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Özet Özellikle sanayi devrimiyle başlayan ve günümüzde de hızla devam eden üretimde büyüme indeksi, artan nüfusun zorunlu ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik başlamış olsa da beraberinde birçok sorun getirmiştir. Özellikle, kaynağı endüstriyel atıklar olan (Madensel, Endüstriyel katı, sıvı ve gazlar, suni gübreler, pestisitler, egzoz gazları) ve bölgede bulunan kayaçların çözünerek içerisinde barındırdığı ağır metallerin yer altı sularına karışması sonucu oluşan metal birikimi çevre sağlığı için hayati önem teşkil etmektedir. Toprakta ve yer altı sularında biriken...

Agroforestry Uygulamalarından Olan Rüzgâr Perdelerinin Tarımsal Alanlarda Kullanımı

AGROFORESTRY UYGULAMALARINDAN OLAN RÜZGÂR PERDELERİNİN TARIMSAL ALANLARDA KULLANIMI İbrahim TURNA, Fahrettin ATAR, Deniz GÜNEY, Hülya TURNA Ormancılık Araştırma Dergisi | Derleme Yıl 2024, Cilt: 11, Sayı: 1, 65 - 80, 25.06.2024 https://doi.org/10.17568/ogmoad.1457661 Öz Türkiye’nin çeşitli ekolojik bölgelerinde, arazi kullanımının sürdürülebilirliği ve korunması amacıyla tarım, ormancılık, korunan alanlar ve yerleşim bölgeleri dengeli bir şekilde ele alınmalıdır. Özellikle küresel iklim değişikliği, çölleşme ve erozyon gibi sorunlarla mücadelede arazi kabiliyet sınıflarına dayalı agroforestry uygulamaları önemli bir rol oynamaktadır. Rüzgâr erozyonunun etkileri göz önüne alındığında, tarımsal faaliyet alanlarında rüzgâr perdelerinin kullanımı büyük önem taşımaktadır. Rüzgâr perdelerinin etkinliği, kurulum ilkelerinin (yükseklik, süreklilik, geçirgenlik, yön ve uzunluk gibi faktörlerin) birlikte değerlendirilmesine bağlıdır. Tüm bu unsurlar ele alınırken her yörenin kendin...

Doğal Tarım / Agroekoloji [Kitap]

DOĞAL TARIM / AGROEKOLOJİ Aşağıdaki yazı, " Doğal Tarım " kitabının yazarı Mehmet Karlı'nın SARAYMEDYA sitesindeki, 20 Şubat 2025 tarihli köşe yazısından alıntıdır. “Doğa bize her şeyi öğretir yeter ki dinlemesini bilelim." Günümüzde, tüketim alışkanlıklarımız ve çevreye verdiğimiz zarar, gezegenimizin geleceğini tehdit ediyor. Bu durum, bizi daha sürdürülebilir ve sağlıklı yaşam arayışlarına yöneltiyor. Doğal tarım, bu arayışın en önemli cevaplarından biri. Koruyucu Tarım Derneği Başkanı ve yıllardır tarımla içe içe olan birisi (olarak) tecrübelerimizi anlattığımız  DOĞAL TARIM kitabı yayınlandı. Bu kitapta, doğal tarımın temel prensiplerini, uygulamalarını ve faydalarını anlaşılır bir dilde anlatmayı amaçladık. Hem yeni başlayanlar hem de deneyimli çiftçiler için faydalı olacak bilgiler içeren bu çalışmada, toprağın canlılığını korumak, kimyasal kullanımı en aza indirmek ve sağlıklı besinler üretmenin yollarını bulacaksınız. Uzun yıllardır tarımla iç içe yaşayan...

İzmir Bornova’da Yeşil Dönüşüm

İzmir Bornova Belediyesi, Pınarbaşı’nın ardından 52 kadına üretim yapma imkanı sağlayacak ikinci Kent Bostanı ’nı Koşukavak Mahallesi’nde açacak. Yeni bostan için kuralar çekildi. Ayrıca STORMLOG Projesi kapsamında Kent Bostanı’ndan yararlanan vatandaşlara iklim değişikliği, su yönetimi ve verimli tarım konularında eğitim verildi. Belediye Başkanı Ömer Eşki, projenin yerel üretimi güçlendirmek ve sağlıklı gıdaya erişimi artırmak amacıyla farklı mahallelerde yaygınlaştırılacağını belirtti. Bornova Belediyesi, Kent Bostanları projesini büyüterek ikinci bostanı Koşukavak  Mahallesi’nde hayata geçiriyor. Daha önce Pınarbaşı’nda başlatılan ve büyük ilgi gören proje, bu kez 52 kadının üretime katılımıyla genişliyor. Kura çekimiyle belirlenen katılımcılar, kendilerine tahsis edilen 25 m²'lik parsellerde yazlık sebze üretimine başlayacak. İklim Dirençli Kentler için örnek proje Bornova Belediyesi, STORMLOG Projesi kapsamında Sivil Toplum Kuruluşları Yerleşkesi’nde kent bostanlarında akt...