Ana içeriğe atla

Kaktüsler: Sürdürülebilir Tarım için Önemli bir Alternatif

Kaktüsler: Sürdürülebilir Tarım için Önemli bir Alternatif | www.KORUYUCUTARIM.com

Kaktüsler geleceğin gıdası olabilir mi?

İklim değişikliği, su kaynaklarının azalması ve artan dünya nüfusu gibi küresel sorunlar, tarım sektöründe sürdürülebilir ve dayanıklı bitki arayışlarını hızlandırdı. Bu meyanda, Dr. Ayla Ünver Alçay, kaktüslerin geleceğin gıdası olabileceğini vurgulayarak, bu bitkinin çevresel sürdürülebilirlik açısından sunduğu avantajlara dikkat çekti.

Dr. Ayla Ünver Alçay, kaktüslerin sert iklim şartlarına uyum sağlayabilen, suya çok az ihtiyaç duyan ve kolay yetiştirilebilen bitkiler olduğunu belirtti. Ayrıca, kaktüslerin kök sistemleri sayesinde suyu verimli bir şekilde depolayarak kurak bölgelerde bile yetişebildiğini ifade etti. Birleşmiş Milletler tarafından geleceğin gıdası olarak ilan edilen kaktüslerin, kuraklığa dayanıklılığı, toprak sağlığını iyileştirme özelliği ve hızlı hasat edilme avantajlarıyla ekonomik olarak da büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.

Kaktüslerin besin değeri ve sağlık faydaları

Dr. Alçay, özellikle Opuntia cinsi kaktüslerin gıda olarak tüketilebildiğini ve bu türün Türkiye’de "Hint inciri", "Frenk inciri" veya "dikenli incir" gibi isimlerle bilindiğini belirtti. Kaktüs incirinin besin değerinin oldukça yüksek olduğunu söyleyen Alçay, bu meyvenin A ve C vitaminleri, kalsiyum, magnezyum, potasyum ve demir açısından zengin olduğunu ifade etti. Ayrıca, kaktüslerin yüksek lif ve antioksidan içeriği sayesinde sindirimi düzenleyici, bağışıklık sistemini güçlendirici ve kan şekerini dengeleyici etkilere sahip olduğunu vurguladı.

Özellikle dikenli incirin, elma, muz ve üzüm gibi meyvelere kıyasla iki kat daha fazla antioksidan içerdiğini dile getiren Dr. Alçay, bu özelliğiyle serbest radikallere karşı güçlü bir koruma sağladığını söyledi. Kaktüslerin su oranının yüksek olmasının vücudu nemli tutmaya yardımcı olduğunu belirterek, sıcak iklimlerde ve fiziksel aktiviteler sırasında bu meyvenin tüketilmesinin faydalı olacağını ifade etti.

Sürdürülebilir tarım için önemli bir alternatif

Kaktüslerin tarımda kullanılmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Dr. Alçay, bu bitkilerin sürdürülebilir tarım açısından büyük avantajlar sunduğunu belirtti. Suya olan ihtiyaçlarının azlığı sayesinde su kaynaklarının korunmasına katkı sağladığını ifade eden Alçay, kaktüs tarımının kimyasal gübre ve pestisit kullanımını da minimum seviyeye indirebildiğini söyledi.

Ayrıca, kaktüslerin toprak erozyonunu önleyerek çölleşmeyle mücadelede etkili bir rol oynadığını belirten Dr. Alçay, karbon ayak izinin düşük olması nedeniyle çevre dostu bir alternatif sunduğunu vurguladı. Bu bitkilerin yetiştirilmesinin, biyolojik çeşitliliği artırarak tarımsal ekosistemlerin korunmasına katkıda bulunduğunu söyledi.

Türk mutfağına uyarlanabilir mi?

Türkiye’de özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde kendiliğinden yetişen kaktüslerin mutfakta daha yaygın kullanılabileceğini ifade eden Dr. Alçay, bazı restoran ve kafelerin menülerine kaktüs bazlı yemekler eklemeye başladığını söyledi. Kaktüs salataları, mezeleri ve içeceklerinin Türk mutfağına uyarlanmasının mümkün olduğunu belirterek, bu bitkinin lezzetli ve sağlıklı bir alternatif sunduğunu vurguladı.

Yan etkilere dikkat edilmeli

Kaktüs meyvesinin tüketimi konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirten Dr. Alçay, özellikle yüksek lif içeriği nedeniyle aşırı tüketimin mide rahatsızlıklarına yol açabileceğini söyledi. Sindirim sistemine faydalı olmasına rağmen, fazla tüketildiğinde karın ağrısı, kabızlık veya ishal gibi yan etkilere neden olabileceğini ifade etti.

Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olabileceğini de dile getiren Dr. Alçay, kaktüs meyvesinin ciltte kaşıntı, döküntü, kızarıklık gibi belirtilere yol açabileceğini söyledi. Özellikle alerji öyküsü olan kişilerin dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, bu meyveyi ilk kez tüketenlerin küçük bir porsiyonla başlamalarını önerdi.

Dr. Ayla Ünver Alçay, kaktüslerin sert iklim şartlarına uyum sağlayabilen, suya çok az ihtiyaç duyan ve kolay yetiştirilebilen bitkiler olduğunu belirtti.

Kaktüsler geleceğin gıdası olabilir

Dr. Alçay, kaktüslerin hem sağlıklı besin değerleri hem de sürdürülebilir tarıma katkıları nedeniyle geleceğin gıdası olarak büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. İklim değişikliği ve su kaynaklarının azalması gibi küresel sorunlarla mücadelede kaktüslerin önemli bir çözüm olabileceğini belirten Alçay, ilerleyen yıllarda bu bitkinin Türk mutfağında ve marketlerde daha fazla yer bulmasının beklendiğini söyledi.

21 Şubat 2025 | İHA 

Kaynak:
 

En çok okunan yayınlar

İstanbul Üniversitesi Tarımsal Sürdürülebilirlik Sertifika Programı

TARIMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SERTİFİKA PROGRAMI Tarımsal sürdürülebilirlik, tarım faaliyetlerinin uzun vadede çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan dengeli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlayan bir yaklaşımdır. Eğitim Tarihleri SON BAŞVURU TARİHİ :   5 Eylül 2025 Eğitim Tarihleri: 5 Eylül - 12 Ekim Sınav Tarihleri: 6 Ekim - 12 Ekim Eğitim Süresi: 1 AY Öne Çıkanlar • Üniversite Onaylı e-Devlet'te Sorgulanabilir Belge • Bilgisayar, Telefon ve Tabletten Erişim • Sektör İhtiyaçlarına Uygun Gelişim Programları Tarımsal Sürdürülebilirlik Nedir? Tarımsal sürdürülebilirlik, doğal kaynakları koruyarak, çevresel etkileri azaltarak ve ekonomik olarak verimli bir şekilde tarım yapma pratiğidir. Bu kavram, uzun vadeli tarımsal üretim sistemlerinin sağlıklı, çevre dostu ve toplum yararına olmasını sağlar. Tarımsal Sürdürülebilirlik Sertifika Programı, katılımcılara tarım sektöründeki sürdürülebilir uygulamaları ve stratejileri öğretir. Bu eğitim, çevreyi koruma, kaynakları verimli kullanma ...

Türkiye’de Koruyucu Toprak İşleme ve Doğrudan Ekimin Benimsenmesi ve Yaygınlaştırılması için Atılması Gereken Adımlar [Makale]

TÜRKİYE’DE KORUYUCU TOPRAK İŞLEME VE DOĞRUDAN EKİMİN BENİMSENMESİ VE YAYGINLAŞTIRILMASI İÇİN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR Tarım Makinaları Bilimi Dergisi, Araştırma Makalesi Yıl 2016, Cilt: 12 Sayı: 4, 243 - 253, 14.10. 2016 Ahmet ÇELİK Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü, Erzurum   Özet :  Genel olarak doğal kaynakları ve çevre korumayı amaçlayan ve sürekli verimliliğe odaklanan koruyucu tarım ; toprak işlemeyi azaltan, değiştiren veya tamamen ortadan kaldıran yöntemlerden birini içermektedir . Tarımsal ekosistemi yönetmede önemli bir yaklaşım olarak da ön plana çıkan koruyucu tarım , dünya genelinde yaklaşık olarak 157 milyon hektar alan üzerinde yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. En hızlı ilerleme bitkisel üretim alanlarının yaklaşık %60’ında bu uygulamalara yer veren Güney Amerika’da ortaya çıkmıştır. Dünya genelinde bu uygulamanın yapıldığı ülkeler ve coğrafi konumları dikkate alındığında, koruyucu toprak işleme ve do...

Sürdürülebilir Tarım Açısından Sıfır Toprak İşleme [Makale]

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM AÇISINDAN SIFIR TOPRAK İŞLEME Ziraat Mühendisliği, Makale Yıl 2009, Sayı: 353, 60 - 64, 01.07.2009 Fakı ERGÜL, Haydar POLAT https://dergipark.org.tr/tr/pub/zm/issue/52115/680985 Özet Geleneksel toprak işleme sistemlerinde, toprağı, suyu ve enerjiyi korumaya yönelik olarak hiçbir çalışma yapılmamaktadır. Ayrıca toprağın işlenmesi uzun zaman almakta, yüksek oranda işçilik, yakıt ve makine gibi girdileri gerektirmektedir. Sıfır toprak işleme teknikleri, erozyonla mücadele etmek ve toprak nemini muhafaza etmek için Amerika’da 1930’lu yıllardan başlayarak geliştirilmiştir. Dünyada 100 milyon hektar alanda farklı iklim ve toprak koşullarında kullanılmakta olan bu teknik, Ülkemizde henüz araştırma ve küçük uygulamalar düzeyinde olup, yaygınlaşmamıştır. Sıfır toprak işlemenin temel prensipleri, toprağın bozulmaması (işlenmemesi), sürekli bitkisel toprak örtüsü (malç) ve ekim nöbetidir. Ayrıca bu sistemle işçilik, yakıt ve zamandan tasarruf sağlanmaktadır. Ekonomik ve sürdü...

Azaltılmış Toprak İşleme, Şeritsel İşlemeli Ekim, Malçlı Toprak İşlemeli Ekim, Daimi Sırta Ekim [Video]

Koruyucu Toprak İşleme Yöntemleri: 》Azaltılmış Toprak İşleme 》Şeritsel Toprak İşlemeli Ekim 》Malçlı Toprak İşlemeli Ekim 》Daimi Sırta Ekim Azaltılmış Toprak İşleme yöntemini ve nasıl uygulanabileceğini Eskişehir Çifteler ilçesi Belpınar köyünde çiftçilik yapan Ali Fuat Demircan deneyimleriyle aktarıyor.  Şeritsel Toprak İşlemeli ekimi, Konya'da KOP TEYAP kapsamında sürdürülen 'Zebra (Şeritvari) Sürüm Yöntemi' projesinin uygulamalarıyla Ziraat Mühendisi Mevlüt Vanoğlu aktarıyor.  Videoda, Malçlı Toprak İşlemeli ekimin ve Daimi Sırta Ekimin nasıl uygulanabileceği ve ilkeleri de aktarılıyor.  Video: WWF-Türkiye https://youtu.be/ABPriURu8DU  

Tarımsal Üretimde Geleneksel Yöntemlerin Ötesine Geçiş: Rejeneratif Tarım [Makale]

TARIMSAL ÜRETİMDE GELENEKSEL YÖNTEMLERİN ÖTESİNE GEÇİŞ: REJENERATİF TARIM Tarım Ekonomisi Dergisi | Derleme  Yıl 2024, Cilt: 30 Sayı: 2, 197 - 205, 27.12.2024 Merve Mürüvvet DAĞ  [1] , Hasan YILMAZ [1] https://doi.org/10.24181/tarekoder.1529796 [1] Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi Bölümü, 32200, Çünür, Isparta, Türkiye ÖZET Amaç : Geleneksel tarım yöntemlerinin, doğal kaynakların aşırı kullanımı, sera gazı emisyonu, toprak sağlığı, toprak korunması, toprak erozyonu, biyoçeşitlilik kaybı ve su kirliliği gibi bazı çevresel sorunlara neden olduğu bilinmektedir. Bu negatif etkileri azaltmak ve gelecek nesillere sağlıklı bir dünya bırakmak için ortaya atılan çözümlerden biri olan rejeneratif tarım; toprak sağlığını, biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetlerini iyileştirmeyi amaçlayan, dışsal girdilere bağımlılığı azaltarak karbon tutulumu gibi ekosistem hizmetlerini artıran bir tarımsal üretim yaklaşımıdır. Bu çalışmada rejenerati...

Kocaeli'de Volkanik Cürufla Yetiştirilen Ürünlerin Sulaması Yağmur Suyuyla Yapılıyor

Kocaeli'nin Darıca ilçesinde volkanik cüruf kullanılarak topraksız tarım yapılan serada ekinler yağmur suyuyla yetiştiriliyor. Darıca Kaymakamlığınca başlatılan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Darıca Belediyesi ve Gebze Teknik Üniversitesi işbirliğiyle geliştirilen " Darıca Yeni Nesil Organomineral Teknolojik Sistem Topraksız Tarım AR-GE Üretim Serası "nda sulama, yağmur suyuyla yapılıyor. Çatı kısmındaki borular eşliğinde depoya aktarılan yağmur sularının kullanıldığı seradaki sistemde, yılda 270 ton su ve 1080 kilogram gübre kullanımıyla 70 ton mahsul elde ediliyor. Darıca Kaymakamı Yüksel Kara, AA muhabirine, özellikle geleneksel yöntemlerle yapılan üretim sürecinde kullanılan su ve gübrenin 3'te 2'sinin toprağa karıştığını, bitkinin geri kalanla beslenmesi dolayısıyla maliyet kaybı yaşandığını anlattı. Kendilerinin geliştirdiği sistemde su ve özellikle sıvı gübre kaybının neredeyse sıfır olduğunu bildiren Kara, "Bitkinin alt kökünde kurduğumuz drenaj sist...

BUÜ’de TÜMBİFED Uluslararası Sürdürülebilir Tarım Zirvesi Düzenlendi

BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ’NDE TÜMBİFED ULUSLARARASI SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM ZİRVESİ DÜZENLENDİ Bursa Uludağ Üniversitesi’nde (BUÜ) düzenlenen Uluslararası Sürdürülebilir Tarım Zirvesi ’nde, Türk dünyasının tarımda küresel güç olma vizyonu ele alındı. Fen-Edebiyat Fakültesi’nde gerçekleştirilen programa BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftci, Tarım Eski Bakanı Faruk Çelik, TÜMBİFED Başkanı Mehmet Hüsrev, bürokratlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Programda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftci; “Önemli bir programa ev sahipliği yapıyoruz. Günümüzde tarım, dünyanın geleceği açısından en önemli konuların başında geliyor. Tarih içerisinde gıda arzının güvenliği olmuştur. Bu gıda arzının güvenliği mevzusu, gelecekte iklim değişikliği, suyun giderek azalması ve nüfusun hızlı artışı sebebiyle büyük bir problem olarak gözüküyor. Tahminlere göre 2050 yılında dünya nüfusu 10 milyar olacak. Bu nüfusu beslemek, ia...