Ana içeriğe atla

İklim Dostu Tarım Yöntemleri

İklim Dostu Tarım Yöntemleri

Küresel gıda sistemleri, her yıl gezegeni ısıtan sera gazı emisyonlarının yaklaşık üçte birinden sorumlu. Tarım açık ara farkla, ormansızlaşma ve biyolojik çeşitlilik kaybının en büyüki itici gücü.

Daha az et üretmek, daha az sentetik gübre kullanmak, gıda israfını durdurmak ve doğayı tarım alanlarına entegre etmek, bilim insanlarının gıda üretiminden kaynaklanan çevresel zararları azaltmak için önerdiği yöntemler arasında yer alıyor.

İklim dostu tarım yöntemlerini tanımlamak için çeşitli terimler kullanılıyor. Özellikle BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Uluslararası Uzmanlar Paneli (IPES-Food), Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu (IPBES), ABD Tarım Bakanlığı gibi bilimsel çalışma gruplarından alınan bu terimler yeni yöntemleri tanımlamada kullanılıyor ve bunlardan 24 tanesi aşağıda sıralanıyor:

🌱 Agroekoloji

FAO’ya göre agroekoloji, “sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerinin tasarımı ve yönetimine ekolojik ve sosyal kavramları bir arada uygulayan bütünsel bir yaklaşım.’’

Agroekoloji, ekolojik bilim ve sosyal ilkeleri kullanarak, tüm bireyler için gıdaya erişim hakkı, kaynaklara adil erişim ve marjinalleşmiş grupların dahil edilmesi gibi prensiplere dayalı, sentetik gübre ve pestisit kullanmadan çeşitlendirilmiş mahsuller üretmeyi amaçlıyor.

Bu bütünsel yaklaşım, yerli geleneklerinden gelen bilgiler dahil farklı bilgi sistemlerini içeriyor.

🌱 Tarımsal Ormancılık (Agroforestry)

Tarım ve ormancılığın birleşimi olan agroforestry, ağaçların, diğer bitkilerin ve hayvanların birlikte yetiştirildiği sürdürülebilir bir arazi yönetim sistemi. Bu yaklaşım, çiftçilere odun, meyve ve diğer orman ürünleri gibi ek gelir sağlarken, toprak sağlığını iyileştiriyor, su döngüsünü iyileştiriyor, biyolojik çeşitliliği ve karbon depolamayı destekliyor. Ayrıca, çiftliklerde ağaç dikmek, arazileri ve binaları aşırı hava koşullarından korumaya yardımcı oluyor. 

🌱 Alley Cropping

Tarım ve ağaçların birleştirildiği bir yöntem olan alley cropping uygulamasında, ekonomik açıdan önemli sert ağaç türleri paralel sıralar halinde dikiliyor. Sonrasında, çiftçiler bu sıraların arasına tahıllar, baklagiller, sebzeler ve üzüm gibi mahsuller ekiyor. Bu uygulama, toprak sağlığını iyileştiriyor, erozyonu önlüyor, suyun tutulmasına yardımcı oluyor ve çiftçilere ek gelir fırsatları yaratıyor.

🌱 Biyodinamik Tarım

Biyodinamik tarım, organik tarımın ötesine geçerek toprak sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve genel olarak bütünsel bir üretim yaklaşımını benimseyen bir tarım yöntemi. Organik tarımla benzerlik gösterse de, toprak ve bitki büyümesini iyileştirmede metafiziksel kavramları da devreye sokuyor. Bu yöntem, doğanın ritimlerini ve evrensel güçlerini tarım süreçlerine entegre etmeyi amaçlıyor.

Rudolf Steiner tarafından geliştirilen bir tarım yöntemi, sadece doğal ve organik malzemeler kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda çiftliklerin bir bütün olarak ele alındığı, ekosistemle uyum içinde çalışan bir sistem oluşturmayı amaçlıyor. Biyodinamik tarımda, gezegenlerin hareketi, ay döngüsü ve doğal ritimlerin tarım faaliyetlere etkisi önemli bir yer tutuyor.

🌱 Karbon Tarımı (Carbon Farming)

Karbon tarımı, çiftliklerde topraklar ve bitkiler aracılığıyla depolanan karbon miktarını artırmayı amaçlayan bir tarım yöntemi. Bu, topraklara organik kompost veya biyokömür eklemek, toprak müdahalelerini en aza indirmek ve ekilen mahsullerin çeşitliliğini artırmak gibi yöntemlerle sağlanabiliyor. Karbon tarımı ve diğer toprak temelli uygulamalar hakkında sıklıkla dile getirilen bir eleştiri, bu yöntemlerin kalıcı olmadığı; çünkü aşırı hava koşulları veya gelecekteki tarım uygulamalarındaki değişikliklerin karbon salımına yol açabileceği. Karbon tarımı, iklim dostu tarım (climate-smart agriculture) kapsamında yer alıyor.

🌱 Karbon-Nötr Tarım (Carbon Neutral Farming)

Karbon-Nötr tarım, bir çiftlikteki karbon emisyonlarının, atmosferden alınan karbon miktarıyla dengelendiği bir tarım yöntemi. Örneğin, bir çiftlikteki ormanlık alan, çiftlikteki inekler ve koyunlar tarafından salınan karbondioksit miktarını aynı oranda emiyorsa, bu çiflik teorik olarak karbon-nötr kabul ediliyor.

🌱 İklim Dostu Tarım (Climate-friendly Farming)

İklim Dostu Tarım, yüksek verim ve yoğun tarım yöntemlerine göre çevreye daha az zarar vermeyi hedefleyen bir tarım biçimi. Bu, sera gazı emisyonlarını azaltmak, sentetik gübre kullanımını en aza indirmek ve ağaç dikmek gibi yöntemlerle gerçekleştiriliyor. İklim dostu tarım için net bir tanım bulunmamasına rağmen, bu terim, genellikle iklim akıllı tarım gibi pek çok farklı uygulamayı ifade etmek için kullanılıyor.

🌱 İklim Akıllı Tarım (Climate-smart Agriculture)

İklim Akıllı Tarım, tarım verimliliğini ve çiftlik gelirlerini sürdürülebilir bir şekilde artırmayı, çiftçilerin iklim değişikliğine uyum sağlamalarına yardımcı olmayı ve mümkün olduğunda sera gazı emisyonlarını azaltmayı amaçlayan bir dizi tarım yaklaşımını ifade ediyor.

Birçok hükümet ve kuruluş tarafından finanse edilen bu yöntem, hem çevresel hem de ekonomik faydalar sağlayarak tarımın iklimle uyumlu hale gelmesini sağlıyor.

🌱 Çevre Dostu Tarım (Eco-friendly Farming)

Çevre dostu tarım, yüksek verim ve yoğun tarım yöntemlerine göre çevreye daha az zarar vermeyi hedefleyen bir tarım yöntemi. Bu, sera gazı emisyonlarını azaltmak, sentetik gübre kullanımını en aza indirmek ve ağaç dikmek gibi yöntemlerle sağlanıyor. Ancak, iklim dostu tarımda olduğu gibi, ekolojik tarım için de belirli bir tanım bulunmuyor.

🌱 Ekolojik Tarım (Ecological Farming)

Tarımda ekosistemlerin belirli özelliklerini entegre etmeyi amaçlayan bir tarım sistemi. Örneğin, toprakta yüksek biyolojik çeşitliliğin sağlanması, daha sağlıklı gıdaların yetişmesini teşvik ederken, zararlıları da azaltması bekleniyor.

Greenpeace’e göre, bu tarım sisteminin yedi temel ilkesi bulunuyor. Bunların bazıları, gıda egemenliği ile çiftçiler ve kırsal topluluklar için faydalar gibi agroekolojik ilkelere dayanıyor. 2024 yılında yayımlanan bir çalışmaya göre, ekolojik tarım, gıda verimliliğini artırırken çevreye zararlı etkileri azaltmayı hedefliyor. Söz konusu araştırma, ekolojik tarımın “yalnızca üretim maliyetlerini düşürmekle kalmayıp, aynı zamanda tarım ürünlerinin kalitesini ve piyasa değerini de artırdığını” öne sürüyor.

🌱 Arazi Paylaşımı (Land Sharing)

Arazi paylaşımı, tarım arazilerinde doğaya yer açarak biyolojik çeşitliliği artırmayı hedefleyen bir arazi kullanımı stratejisi.

Amaç, tarım faaliyetlerini doğayla uyumlu hale getirerek hem çevresel tahribatı azaltmak hem de biyolojik çeşitliliği korumak.

Arazi paylaşımı, tarımın toprak üzerindeki olumsuz etkilerini azaltma potansiyeline sahip. Bu strateji; çit bitkilerinin (çalı sınırlarının) yeniden kazandırılması, sentetik gübre kullanımının sınırlandırılması gibi çeşitli uygulamaları içeriyor.

🌱 Arazi Ayırımı (Land Sparing)

Tarım ile doğa arasında denge kurma çabası, iki farklı yaklaşımı gündeme getiriyor: arazi paylaşımı ve arazi ayırımı. Her iki yöntem de artan gıda üretimi ihtiyacına yanıt verirken, biyolojik çeşitliliği korumayı hedefliyor. Ancak hangisinin daha etkili olduğu konusunda bilim dünyasında fikir birliği yok.

Arazi ayırımı, tarımsal üretimi belirli bölgelerde yoğunlaştırarak kalan alanları tamamen doğaya bırakmayı öngörüyor. Ormanlar, sulak alanlar ve çayırlar bu yöntemle korunmaya çalışılıyor. Tarım ve doğa birbirinden net çizgilerle ayrılıyor.
Öte yandan, arazi paylaşımı yaklaşımı, tarım alanlarında doğaya da yer açılmasını savunuyor. Bu modelde çiftçiler, verimden bir miktar feragat ederek, çit bitkileri dikiyor, sentetik gübre kullanımını sınırlıyor ve doğal yaşamla iç içe bir üretim modeli benimsiyor

🌱 Düşük İşlemeli Tarım (Low-Till Agriculture)

Düşük işlemeli tarım, toprak sağlığını koruyarak daha verimli bir üretimi amaçlıyor. Bu yöntemde, geleneksel tarımda yaygın olarak uygulanan derin toprak işleme işlemleri yerine, daha hafif ekipmanlar kullanılarak sığ işlemler yapılıyor. Böylece toprağa minimum düzeyde müdahale ediliyor ve doğal yapısı mümkün olduğunca korunuyor.

Bu yaklaşım, geleneksel tarım yöntemlerine kıyasla toprakta organik karbon ve azot yoğunluklarını artırıyor. Ayrıca, toprak daha fazla su tutabilir hale geliyor, bu da verimliliği artırırken çevresel etkileri azaltıyor. Düşük işlemeli tarım, hem ekolojik hem de ekonomik açıdan sürdürülebilir bir alternatif olarak dikkat çekiyor.

🌱 Sıfır İşlemeli Tarım (No-Till Agriculture)

Sıfır işlemeli tarım, makineler kullanılmadan, ürünlerin doğrudan toprağa ekilmesi için özel bir delici ekipmanla yapılan tarım yöntemi. Bu yaklaşım, sera gazı emisyonlarını azaltmaya, ve karbonun toprakta kalmasına yardımcı oluyor ve erozyonu önlüyor. Mısır, soya fasulyesi ve buğday gibi ürünlerde, sıfır işlemeli tarım, geleneksel toprak işleme yöntemlerine kıyasla daha düşük işletme maliyetleri ve dönüm başına daha yüksek net gelir sağlıyor. 

🌱 Yönetim Odaklı Meralar (Management-Intensive Grazing)

Yönetim odaklı meralar, çiftçilerin büyük sayıda hayvanı belirli zamanlarda otlatmak üzere ayrılmış bir alan üzerine bıraktığı, diğer alanların ise dinlenip yeniden toparlanması için boş bırakıldığı bir uygulama.

Bu yöntemle, otlakların aşırı kullanımının önüne geçiliyor ve doğal kaynaklar daha verimli bir şekilde korunuyor.

Hayvanlar belirli sürelerde ve alanlarda otlatıldığından, toprak ve bitki örtüsü üzerinde baskı azalıyor, bu da ekosistemlerin sürdürülebilirliğini artırıyor.

🌱 Organik Tarım (Organic Farming)

Organik tarım, toprak, hayvanlar ve bitkilerin sağlığını iyileştirmeyi amaçlayan bir üretim yöntemi. Bu yaklaşım, zararlı böcek istilalarını önlemek ve topraktaki besin maddelerini korumak için ekolojik temelli gübreler, biyolojik pestisitler ve azot “bağlayan” (fixing) bitkiler kullanıyor. 2017 yılında yapılan bir araştırma, organik tarımın geleneksel yöntemlere kıyasla daha fazla arazi gerektirdiğini, ancak azot fazlalığı ve pestisit kullanımını azalttığını ortaya koydu. Bu yöntem, çevre dostu bir alternatif olarak dikkat çekerken, sürdürülebilir tarım pratiği oluşturmayı hedefliyor.

2023 yılına ait bir araştırmaya göre, organik tarımda elde edilen ürün verimi, geleneksel tarım yöntemlerine kıyasla %18 oranında daha düşük. Araştırma, organik tarım sistemlerinin verimliliği ve hızla artan dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılamadaki kapasitesinin hâlâ tartışmalı olduğunu belirtiyor. Bu durum, organik tarımın sürdürülebilirliğini ve dünya genelindeki gıda güvenliği üzerindeki potansiyel etkilerini gündeme getiriyor.

🌱 Permakültür (Permaculture)

Permakültür, atıkları azaltmayı ve yaban hayatı ile toprağı korumayı amaçlayan bütünsel bir tarım yaklaşım. “Permanent” (kalıcı) ve “agriculture” (tarım) kelimelerinin birleşiminden oluşan bu terim, sürdürülebilir ve doğayla uyumlu tarım uygulamalarını ifade ediyor. Permakültür, ekosistemlerin doğal işleyişini taklit ederek, kaynakları verimli kullanmak, atıkları en aza indirmek ve çevresel dengeyi korumak üzerine odaklanıyor. Bu yöntem, hem tarımda hem de yaşam alanlarında çevresel etkiyi azaltarak uzun vadeli sürdürülebilirlik sağlamayı amaçlıyor.

🌱 Hassas Tarım (Precision Agriculture)

Veri ve teknolojiyi kullanarak daha verimli ve üretken tarım yapmayı amaçlayan bir yöntem olan hassas tarım, GPS, hava araçları, toprak sensörleri ve diğer teknolojiler kullanarak, mahsuller, hayvanlar ve toprak üzerindeki değişimleri analiz ediyor. Bu veriler, çiftçilere, kaynakları yalnızca gerekli alanlara ve ihtiyaçlara göre yönlendirme imkânı tanıyor. Bu sayede daha verimli ve çevre dostu bir üretim sağlanıyor.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na (UNDP) göre, hassas tarım yaklaşımı, daha düşük maliyetler, daha az fiziksel iş gücü ve daha küçük bir çevresel etki ile sonuçlanıyor.

🌱 Yenileyici Tarım (Regenerative Agriculture)

Yenileyici tarım, toprak kalitesini ve ekosistem biyolojik çeşitliliğini ön planda tutarak ürünler ve/veya hayvanlar yetiştirmeyi amaçlayan bir tarım yöntemi. Bu yaklaşım, çiftliklerin karbon depolama kapasitesini artırmayı da hedefliyor. Bu yöntem, sürdürülebilir tarımın ötesine geçerek, ekosistemlerin canlandırılmasını ve doğal kaynakların korunmasını sağlıyor.

BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından “doğa ile uyum içinde çalışmayı” amaçlayan bir yöntem olarak tanımlanan yenileyici tarım, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından “ekosistem sağlığını restore etmek ve sürdürmek için bütünsel bir yaklaşım’’ olarak değerlendiriliyor.

🌱 Dönüşümlü otlatma (Rotational Grazing)

Dönüşümlü otlatma, hayvanların belirli bir süre boyunca bir alanda otlatıldıktan sonra başka bir alana geçtikleri bir hayvancılık yöntemi. İlk alan, bir sonraki otlatma dönemi öncesinde otların yeniden büyümesi için boş bırakılıyor. Bu yöntem, otlakların aşırı kullanımını engelliyor, toprağın dinlenmesini sağlıyor ve ekosistemlerin sağlığını koruyor. Verimli bir otlatma düzeni oluşturulmasına yardımcı olurken, sürdürülebilir hayvancılığı destekliyor.

🌱 Silvopasture

Agroforestry (orman tarımı) yönteminin bir parçası olan silvopasture, ağaçlar, yem bitkileri ve otlatma aktivitelerinin entegre bir şekilde yönetildiği bir tarım modeli. Bu sistemde, çiftçiler, orman ürünleri, yem bitkileri ve hayvancılık ürünlerini aynı anda elde etmek için toprakları kullanıyor. Silvopasture sistemlerde, dönüşümlü otlatma yöntemiyle inek, koyun, at, tavuk, hindi, bizon ve geyik gibi hayvanlar yetiştiriliyor. Hayvanlar, hem otlaklardan hem de ağaçlardan faydalanarak yiyecek ve gölgeleme sağlıyor.

Bu yöntem, hayvanların doğal ortamda daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesini sağlıyor, aynı zamanda ekosistem üzerinde olumlu etkiler yaratıyor.

🌱 Sürdürülebilir Tarım (Sustainable Agriculture)

Mevcut ve gelecekteki nesilleri beslemek amacıyla biyolojik çeşitliliği ve toprağı koruyan tarım uygulamalarını benimseyen sürdürülebilir tarım, çeşitli ürünlerin yetiştirilmesini ve ürün rotasyonunu teşvik ediyor. Bu sayede, kimyasal pestisitler ve gübre kullanımına olan bağımlılık azaltılıyor ve toprak koşulları iyileştirilebiliyor. Sürdürülebilir tarım, çevreyi korurken verimli ve sağlıklı gıda üretimini sağlamayı hedefliyor.

🌱 Sürdürülebilir Yoğunlaştırma (Sustainable Intensification)

Sürdürülebilir güçlendirme, mevcut tarım arazilerinde verimliliği artırmak için yenilikler uygulamayı amaçlayan bir yaklaşım. Ancak bu yöntem, kârlılık, eşitlik ve dayanıklılık gibi sosyal ve çevresel endişeleri de göz önünde bulunduruyor. IPBES’e göre, bu sistem, daha fazla araziyi tarım arazisine dönüştürmek yerine, “çevre üzerindeki baskıyı” en aza indirmeyi hedefliyor.

🌱 Dikey Tarım (Vertical Farming)

Dikey tarım, genellikle büyük seralarda veya binaların içinde yapılan, toprak ve güneş ışığı kullanmadan gerçekleştirilen bir ürün yetiştirme yöntemi. Bu sistemde, bitkiler hidroponik, akvaponik veya aeroponik gibi su bazlı sistemlerle yetiştiriliyor ve besinler suya veya su buharına karıştırılarak veriliyor. Çiftçiler, nem, sıcaklık, ışık, karbondioksit ve su gibi faktörleri kontrol ederek, bitkilerin optimal koşullarda büyümesini sağlıyor. Dikey tarım, sınırlı alanlarda yüksek verim sağlamak ve geleneksel tarım yöntemlerinin çevresel etkilerini azaltmak için sürdürülebilir bir çözüm sunuyor. Bununla birlikte, hem maliyet hem de enerji tüketimi açısından hala verimli bir yöntem değil.

🌱 Sıfır-bütçeli Doğal Tarım (Zero-budget Natural Farming)

“Zero-budget doğal tarım” (Zero-Budget Natural Farming – ZBNF), geleneksel tarım yöntemlerinden farklı olarak, dışarıdan kimyasal gübre ve pestisit kullanmadan, doğal yöntemlerle tarım yapmayı amaçlayan bir yaklaşım. Bu sistem, tarımın maliyetlerini minimuma indirgemek için yerel ve doğal kaynakların kullanılmasını teşvik ediyor. ZBNF, toprağın verimliliğini artırmaya yönelik doğal gübreler, biyolojik çeşitliliği koruma ve sürdürülebilirlik sağlama gibi prensiplere dayanıyor.

Bu yöntem, özellikle küçük ölçekli çiftçiler için ekonomik bir çözüm olarak öne çıkıyor ve doğayla uyumlu tarımı teşvik ediyor.

Dilek Koyuncu
25 Nisan 2025

Kaynak: SOSYAL UP

Görsel Tasarım: © Koruyucu Tarım
 

En çok okunan yayınlar

AGROTEC 28. Uluslararası Tarım Fuarı | 11-14 Eylül 2025 | Ankara

AGROTEC 28. ULUSLARARASI TARIM FUARI • TARİH 》11 - 14 Eylül 2025 • FUAR ALANI 》GÖLBAŞI Ata Çiftliği Fuar Alanı / ANKARA  • TOPLAM ALAN 》110.000 m² • ORGANİZATÖR 》ANKAEXPO ULUSLARARASI FUAR TANITIM ORGANİZASYON A.Ş. • WEB SİTESİ 》 https://www.agrotecankara.com SIKÇA SORULAN SORULAR  》Fuar Ne Zaman Açılıyor? AGROTEC 2025 28. Uluslararası Tarım Fuarı 11 Eylül 2025 Perşembe günü saat 10:00’da ziyarete açılacak, 14 Eylül 2024 Pazar günü 19:00’da kapanacaktır. 》Fuar Nerede? AGROTEC 2025 28. Uluslararası Tarım Fuarı Gölbaşı Fuar Alanı Konya Yolu 10. Km. Oğulbey, Gölbaşı Ankara’da gerçekleştirilecektir. 》Fuar Girişleri Ücretsiz mi? AGROTEC 2025 28. Uluslararası Tarım Fuarı girişleri ücretsizdir. 》Fuar Hangi Saatler Arasında Ziyarete Açık? Açılış Töreni: 11 Eylül 2025 Perşembe 13:00 (Opsiyonlu)   11 Eylül 2025 Perşembe 10:00-19:00 12 Eylül 2025 Cuma 10:00-19:00 13 Eylül 2025 Cumartesi 10:00-19:00 14 Eylül 2025 Pazar 10:00-19:00 》Fuar Ziyaretçilerine Yakıt Desteği Sağlanıyor mu? Gr...

Kronik Ağrıdan Kansere: 11 Milyar Dolarlık Pazarın Yeni Yıldızı Kenevir

Kronik ağrıdan kansere: 11 milyar dolarlık pazarın yeni yıldızı KENEVİR (Ahmed Salih'in Timeturk.com'daki 19 Ağustos 2025 tarihli yazısından alıntıdır.) Kenevir, 11 milyar dolarlık küresel pazar hacmiyle tekstilden ilaca uzanan ürün yelpazesi, çevresel faydaları ve kannabinoidlerin tıbbi potansiyeliyle, Türkiye ve dünya için sürdürülebilir kalkınmada dönüştürücü bir güç vadediyor. Görsel Tasarım:  Kenevir Birliği AHMED SALİH – TIMETURK ÖZEL Kenevir, M.Ö. 8000'lere uzanan tarihsel kullanımından 2025'te 11 milyar dolarlık küresel pazar hacmine ulaşan potansiyeliyle, tekstilden gıdaya, enerjiden ilaca kadar geniş bir ürün yelpazesi sunarak sürdürülebilir kalkınma için bir “ mucize ” bitki olarak öne çıkıyor. Lif, sap ve tohumlarının atıksız kullanımı, çevre dostu üretimle birleştiğinde, karbon emilimi ve toprak ıslahı gibi faydalarla iklim değişikliğine karşı mücadelede güçlü bir müttefik oluşturuyor . Kannabinoidlerin ağrı, epilepsi ve enflamasyon gibi rahatsızlıklar...

Gaziantep Büyükşehir Ata Tohumlarına Sahip Çıkıyor

Gaziantep Büyükşehir Ata Tohumlarına Sahip Çıkıyor 13 Ağustos 2025 | İHA Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı " Ata Tohumları Kadın Çiftçilerin Elinde Yeniden Yeşeriyor Projesi " ile tohumda dışa bağımlılığın azalması ve uluslararası alanda tohum başlığında rekabet gücünün arttırılması hedefleniyor. Uygulama aşamasında olan, GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü iş birliğindeki proje için Büyükşehir Belediyesi Sürdürülebilir Tarım ve Kırsal Kalkınma Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan Tarım Okulu’nda Yerel Tohum Gen Bankası oluşturuldu. 9 ilden 97 çeşit ata tohumu toplandı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki 9 ilden toplam 97 çeşit ticari öneme sahip ata tohumu oluşturulan gen bankasına alınırken bölgede faaliyet gösteren kadın üreticilerin eliyle çoğaltılıyor. Proje kapsamında yerel çeşit kaynaklarının toplanması, karakterize edilmesi, verim potansiyeli yüksek olanlarının doğrudan tescil ile üretime kazandırılması, yerinde korunması ve ıslah çalışmalarında kullan...

"Antalya Tarım ve Turizm Entegrasyon ve Sürdürülebilirlik Protokolü" İmzalandı

Antalya’da Tarım ve Turizm Sektörleri Sürdürülebilirlik İçin Güçlerini Birleştirdi Antalya ’da tarım ve turizm sektörleri arasında sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik örnek bir iş birliği adımı atıldı. Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arasında imzalanan “ Antalya Tarım ve Turizm Entegrasyon ve Sürdürülebilirlik Protokolü ”, iki sektör arasında ortak bir vizyon oluşturmayı amaçlıyor. Protokol, Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nde Vali Yardımcısı Sayın Aydın Abak’ın huzurunda, Antalya Tarım ve Orman İl Müdürü Fırat Erkal ile Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu tarafından imzalandı. Antalya , zengin tarımsal üretim kapasitesi, eşsiz doğası ve turizmdeki güçlü konumuyla Türkiye'nin kalkınma dinamosu olarak öne çıkıyor. İmzalanan bu protokol sayesinde yerel üretimin desteklenmesi, turizm işletmelerinin sürdürülebilir kaynak kullanımına yönlendirilmesi ve çevresel etkileri azaltan uygulamaların yaygınlaştırılması...

Yeni Çiftçiler Adım Adım İZTAM'da Yetişiyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı  İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi (İZTAM) , 5’ten 80’e kadar her yaş grubuna kuraklıkla mücadele, sürdürülebilir tarım ve doğayla uyumlu bir yaşam için eğitim veriyor. Genç çiftçilerin yetişmesine katkı sağlayan merkezde topraksız tarımdan seracılığa, atalık tohumlardan güneş panellerine kadar pek çok konuda eğitim alan gençler yaşadıkları unutulmaz deneyimi ve farkındalığı dile getirdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın kuraklıkla mücadele ve sürdürülebilir tarım için bilinçli genç çiftçilerin yetiştirilmesine yönelik teşvikleri kapsamında İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’nde (İZTAM) çocuk ve gençlere yönelik eğitimler artırıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren, 16 dönüm arazi üzerine kurulan İZTAM’da öncelikli olarak iklim krizi ve kuraklıkla ilgili eğitimler verilirken, çocuk ve gençler ilk defa toprakla buluşturuluyor. Tarıma ve kuraklıkla mücadeleye dair eğitimler ...

Yoğun Toprak İşlemenin Zararları Nelerdir?

[Görsel Kaynak: Toprak TEMA ] Yoğun tarım uygulamaları, topraktaki organik madde miktarını azaltır. YOĞUN TOPRAK İŞLEME • Temel amacı iyi bir tohum yatağı hazırlamak olan toprak işleme , genel olarak ekinin büyümesine yönelik koşulları en uygun şekilde sürdürmek için fiziksel, kimyasal veya biyolojik olarak toprağa müdahale etme süreci olarak tanımlanır. Bu nedenle toprak işlemenin etkileri, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri üzerinde belirgin şekilde gözlenir.¹ • Toprak işleme sistemleri ni üç temel başlıkta toplamak mümkün: Yoğun toprak işleme , koruyucu toprak işleme ve toprak işlemesiz tarım (sıfır toprak işleme).    1 ◦ Yoğun toprak ișleme de toprak ekim öncesinde ve ürün yetiştirme sürecinde traktörlere yerleştirilen araçlarla birkaç kez işlenir. Genellikle pulluk kullanılarak toprak sürekli alt üst edilir. Bu işleme şeklinde, başlangıçta, toprak üzerindeki tüm ürün artıkları temizlenir, toprak her tür bitkiden arındırılır. Böylece toprak belli bir ...

Agroekolojik Bakış Açısından Türkiye’de Tarımsal Sürdürülebilirlik [Makale]

AGROEKOLOJİK BAKIŞ AÇISINDAN TÜRKİYE’DE TARIMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK   Fiscaoeconomia, Araştırma Makalesi Yıl 2023, Cilt: 7 Sayı: Özel Sayı, 120 - 151, 29.10.2023 Onur Yeni, Özgür Teoman https://doi.org/10.25295/fsecon.1355937 Öz Bu çalışma, 2000 yılı sonrası dönemde Türkiye’de tarımsal sürdürülebilirliğin durumunu agroekolojik bakış açısından değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Agroekoloji, modern endüstriyel tarım sistemlerinin neden olduğu çeşitli çevresel ve sosyoekonomik sorunlara alternatif bir yaklaşım sunarken, üretim sürecinde yer alan tüm paydaşların katılımını öncelemektedir. Bu bağlamda kimyasal girdi kullanımının azaltılması, biyoçeşitliliğin ve toprağın korunması, küçük üreticiler başta olmak üzere tarımsal üreticiler arasında bilgi, beceri ve teknoloji akışının sağlanması, kır ile kent arasında bir toplumsal dayanışma ekonomisinin oluşturulması agroekolojinin amaçları arasında yer almaktadır. Çalışmada ele alınan dönem, Türkiye’de tarım sektöründeki neoliberal politik...